Aşka Dair Bir Cümle Hayat - Garib Çoban

Engin Demirci
946

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Aşka Dair Bir Cümle Hayat - Garib Çoban

Aşka dair bir cümle Hayat - Garib Çoban

Bazen daraltır, sabrımızı ölçer.
Bazen bolluk verir, şükrümüzü ölçer.
Şükür, sabırdan çetindir.
Sabır, yok'a tahammüldür.
Şükür, var'a tahammül.
Darlık veren de, bolluk veren de Allah'tır.
Bakara-245)
Bir şey senin kaderinse, o şey senden başkasının olamaz.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

Harakani sultana En güzel derviş kimdir? diye sormuşlar.
Kapının eşiğinde bekleyen, varlığı yokluğu belli olmayan, dikkat çekmeye çabalamayan demiş.
Şimdi büyük öğüt sahibinin şu sözlerini hatırlamamak mümkün olmasa gerek!..
Yeryüzünde sanki bir garib veya bir yolcu gibi ol.
Onlar tuzak kurdular.
Allah da tuzak kurdu.
Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.
Al'i-İmran - 54)
Varlık yeterince ağırken bir de ona benlik eşlik edince, yaşam içinden çıkılmaz bir hâl oluyor.
Daha rikkatli, daha sakin, daha vicdanlı olmalıyız.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

İyi kitaplarla iyi fikirleri yan yana koyup, yaşamımızı daha anlamlı getirmeye çabalarken çevremize hem ayna hem de ışık olmalıyız.
Başkalarında kusur arayan değil, kendinde kusur bulan bir anlayışı tercih etmeliyiz.
Farkında oluruz ya da olmayız, bu hayatı daha güzel kılacaktır.
Kaderimizi sevmemiz gerekiyor.
İnsan, ömrüne biçilmiş olan elbiseyi, yani kaderini sevmedikçe mutsuz yaşar.
Madden çok büyük kuvveti olanların manen sürekli çırpınma hâlinde olmalarının ve sürekli şikayet etmelerinin sebebi, ömürlerine yeni kader arayıp durmalarıdır.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?.

Kendini bilmeyen Deliler Şeyhini bilmez.
Çevre, hevesleri, duyuşları ve yaşayışları nedeniyle, tabir-i caizse bir kilim gibi.
Nerede dursa orayı güzelleştiren, değerli kılan bir hâli var.
Bu hâlde birçok büyüğün, gönül insanının dokunuşları var.
O kilimi incelerken bunu görüp hissediyorsunuz.
Bugün hâlâ kendisine Ben bu dünyaya neden geldim?..
Yaşamımın bir anlamı var mı?..
Etrafıma bir faydam oluyor mu? sorularına soramayan, dolayısıyla da sürekli sıkılan, türlü gelgitlerle yaşamak zorunda kalan kimselerle iç içe yaşıyoruz.
İstikamet kazanamamış ruhlar, bedenlerin içinde çırpınıp duruyor.
Batıda da doğuda da görülmekte olan bu hâle dindirebilmekle çocukluğumuz arasında büyük irtibat var.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

Şems vaktinde dinleyelim!..
Ben manevi hayat yaşayan bir evde doğdum.
Ama daha da ötesinde ben bir medeniyetin içine doğdum.
Hayatın anlamına dair hiçbir sorum olmadı.
Çünkü zaten o medeniyet bana o soruların cevabını hem teorik hem de pratik olarak vermişti.
Şöyle söyleyeyim; şimdi hayatımın bu ileri yaşlarında.
Medeniyet tasavvuru dediğimiz hadisenin içerisinde, hayatın anlamı ve gayesi de vardır. Medeniyet tasavvuru muhtevası içerisinde o da geçer.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

Bağ kurma çok önemli bir ihtiyaçtır.
Bizim bağ kurmaya, ait olmaya, sevilmeye ve sevmeye ihtiyacımız var.
Çok az insan, doğrudan bu soruyu sorabilir. Mesela Tolstoy bu soruyu kendine sormuş. Birçok insan da bu sorunun cevabını yaşadığı toplumsal yapıdan almıştır.
İnsanın zihni ve gönlü çok diri olmadığı zaman, toplumsal yapıdan aldığı cevap onu tatmin eder ve böyle yaşamaya devam eder.
Bir çocuğa sadece çocuk nazarıyla bakmamak, onun içinde meyve verecek tohumları ekmek, iyi dinlemek ve sohbet etmek gerekiyor.
Sen bir taze haber gibi gelmiştin,unutmadım.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

Rasûlullah’tan bir harika duayı dilimize bağlayalım!..
Allah’ım! Katından vereceğin bir rahmet istiyorum ki, onunla kalbime hidâyet, işlerime nizâm, dağınıklığıma tertip, içime kâmil îman, amellerime temizlik ve ihlâs ver, rızâna uygun istikâmeti ilhâm et.
Ülfet edeceğim dost lûtfet ve beni her türlü kötülüklerden koru.
Allah’ım, bana arkasından bir daha küfür gelmeyecek bir iman ve yakîn bahşet ve bana dünya ve ahirette kendisiyle senin kerametlerinin şerefine nâil olacağım bir rahmet bahşeyle.
Her şeyi Allah’ın kudretine bırak sonra da mucizeleri izle, çiçekler sıra sıra açar.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

Gönülsüz ruh olmadığı gibi ruhsuz gönül de olmadığı için her yönüyle iç ferahlatan, gönül genişleten, sözü zenginleştiren bir buluşma şems vakti.
Daha evvel dünyaya geldim gitmeye ve Aşk ile anı seyretmek için teheccüt vakti tanık olduğumuz bu buluşma.
Nasıl olsa bilmiyor, diye karşımızdakini kandırmaya kalkmayalım.
Zira, bilinmeyenleri bilen var!..
Bilin ki Allah gönlünüzdekileri bilir.
Bu sebeple Allah'tan sakının. Bakara-235)
Aleme bir yâr için âh etmeye geldik.
Aşk çemberini gittikçe derinleştiriyor.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

Kimsenin bir şey talep etmediği, talip olanın çok şeyler alabileceği, engin bir muhabbet ocağı.
Çerağı yakanın Hakk olduğuna imanımız tam.
Zira yapan da O'dur çatan da.
Ama şuna da inanırız ki Hakk kuluna, kuluyla tecelli eder.
İnsanın insana umut oluşu, yurt oluşu bundandır şüphesiz.
Gönül beslendiği tüm insanlarda da bir sevgi olarak kendini aşikâr ediyor.
Emeksiz bir yerlere varmayı uman aldanır.
Düşünelim; bir şey ikram edilen kişi bile ona elini uzatıp alıyor, ağzına atıyor, çiğniyor ve yutuyor ki ondan faydalanabilsin.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

Muhammed’den muhabbet oldu hâsıl.
Muhammed’siz muhabbetden ne hâsıl?..
Bu dünyaya seni bulmaya geldim.
Ölmekten korkmuyorum, yeterince yaşamamış olmaktan korkuyorum.
Bu yüzden emeksiz yemek olmaz demişler.
Gülün bile dikeni var.
İşinin hakkını vererek, özene bezene güzel bir şekilde yapmıyorsan!..
Bil ki Allah seni sevmiyordur.
Yaptığınızı güzel yapın, Allah güzel yapanları sever. Al-i İmran -148)
İnsan, ömrüne biçilmiş olan elbiseyi, yani kaderini sevmedikçe mutsuz yaşar.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

Ben kimseyi bilmem!..
Fakat ben bu dünyaya bir rü’ya görmeğe getirildim.
Fakat bunu ebedi uykumuza bırakamam.
Dünyanın malı dünyada kalır.
Bir zaman gelecek benim gördüklerimi, bildiklerimi, duyduklarımı kimse göremeyecek, bilemeyecek ve duyamayacak.
O halde onları tesbite mecburum.
Onları anmaları beni ebedi hayata erdirecek ama denecek ki bu bir hakikat değil, hayal.
Size şunu söyleyeyim.
Bu dünyada hayal dediğimiz hakikattir.
Hakikatler de hayal olacaktır.
Madem ki hakikatler hayal olacak, bırakın benim hayallerim kâğıt, defterler, yazılar arasında hakikat olsun.
Madden çok büyük kuvveti olanların manen sürekli çırpınma hâlinde olmalarının ve sürekli şikayet etmelerinin sebebi, ömürlerine yeni kader arayıp durmalarıdır.
Gelen gitti giden gelmez cihâna.
Kader sevildikçe, varlığın kederi hafifler.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

Biz bu dünyaya makam elde etmeye, mevki kazanmaya gelmedik, bir yâr için âh etmeye geldik diyor aşık.
Bugünün insanı için pek havalı, bir o kadar da romantik gibi görünen dizelerde büyük bir hikâye gizli oysa!..
İnsan, şerri de hayrı istediği gibi ister.
İnsan pek acelecidir!.. İsrâ - 11)
Aşığın yâr dediği Cenab-ı Allah'tır.
Ve "âh", Allah ism-i Celâl'inin son hecesidir.
Bu sebeple "âh" etmek, Allah demektir.
Âh etmeden O'na varmak mümkün değil.
Âh etmemizin sebebi elest bezmindeki vuslat anlarını hatırlamamızdır.
Tekrar o deme dönmek istiyoruz, özlüyoruz ve derinden bir âh ediyoruz.
Ey Rabbimiz bize katından bir maide indir gönlümüze.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

Gözünün gördüğünde değil.
Gönlünün gördüğünde gezin.
Harabat ehli kendi gölgeliğinde serinlik aramaz.
Ömrün bize düşen bu sayfasında, yani baharda, bülbüller suskun, havuz boş, gül bahçesi harap.
Tövbe ya rabbi hatâ râhına gittiklerime.
Bilip ettiklerime bilmeyip ettiklerime.
Oysa mevsim baharsa madem, kainat muhakkak güzelliklerini açmış, sunmuştur insanlığa.
Bize bugün hep farklılıklarımıza saygı diye öğretiliyor.
Farklılıklar çok bellidir, aynılığı görmek zor.
Çok arıyorsun ve bu yüzden bulamıyorsun.
Aklın çizdiği çerçevenin dışına çıkamayınca göz de körleşiyor gönül de.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

Hür irade külli iradenin alanında yetkilerini kaybeder; ubudiyet vasfı, cüzi hakimiyet vasfı üzerinde tahakküm sahibidir.
Kul Rabbin mülküdür.
Rab kuşkusuz mülkiyeti üzerinde tasarruf sahibidir.
Düşünürsen burada bir istila veya işgal, dayatma veya zorlama yoktur!..
O gün rablerinin huzuruna zincirlenmis olarak getirilirlerken kavga ederler.
Ve kullanılanlar yöneticilerine siz olmasaydınız biz doğru yolu bulurduk derler. (Sebe - 31)
Mülkün sahibi, mülkü üzerinde dilediği tasarrufta bulunabilir.
Belalar gibi hayırlar da imtihan özünden temayüz eder ve vuku bulurlar.
Bir rahmet inecekse yeryüzüne, buna layık olanlar ondan nasiplerini alırlar.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

Bir bela inecekse de adildir.
Fezada, tabiatta ve gözün nazar eylediği her yerde muhteşem bir intizam var iken, insan da bu nizamdan beri tutulamaz.
Olan, olmakta olan ve olacak olan kusursuz bir adaletin neticesidir.
Çünkü aksi olsaydı, kâinatın nizamı bozulurdu.
Ne bildiğini, neyi bildiğini, ne kadar bildiğini merak edene!..
Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası?..
Allah bilir, siz bilmezsiniz. Bakara-232)
Akıl bize hırslı olmayı, kazanmayı, tüketmeyi, yarışmayı telkin ediyor.
Bizi son sürat giden bir trenin içine atıyor ve ardımızdan sinsi sinsi gülüyor.
Durma imkânı olmadığı için görme imkânı da olmuyor.
Hissetmek ve yaşamak romantik bir eyleme dönüşüyor.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

Adımın sanımın bilinmemesi ve yalnızlık her zaman benim söz birliği ettiğim yoldaşım olan iki arkadaştır.
Sevgi emin olunuz ki arandığı nisbette bulunacaktır.
Ben de olmayan güzellikler senin içinde.
Aynı zamanda unutmamalı ki aranmazsa bir şey yoktur.
Akıllı kişi farklı şeyler arasındaki benzerlikleri ve benzer şeyler arasındaki farklılıkları görebilen kişidir.
Sevgi de sadakat de emanettir insana.
Gönül dolar g/öz taşar.
Para ve mal gözü kulağı sihir edip kandıran bir şeydir.
Zahmet çekmeyen rahmete eremiyor.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

Gölgen düşmüş güneşe, göğe yükselmiş gözlerin.
İnsanın hakikatini kalbinden al, sözünden değil.
Ve biz, kendi zamanımızdan gurbete düştüğümüz için yorgunuz daha çok.
Zihnin ıstıraplarına hizmet etmeyen kelimeler kitlelerin midesini doldurmaya yeter sadece.
Zâhid ne yapayım diye âh eder.
Ârif hakkın ne yapacağını gözler.
Allah'ım!..
Bütün işlerimizin sonunu güzel eyle ve bizleri dünyanın rezilliğinden ve âhiretin azabından koru.
Biz yürümekle yükümlüyüz; yolları kavuşturan Allah'tır.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..

Kim hayatın karanlıklarına, uçurumlarına bakmaya cesaret edemezse, önünde sonunda o uçuruma düşer.
O kadar hayır işledik de ne oldu?..
Kıymetimiz mi bilindi, deme!..
Hiç kuşkun olmasın, bilmeyenlere inat, bir bilen var!..
Ne hayır işlerseniz, Allah onu bilir. Bakara-197)
Birini tanımak istersen onun kalbine bak.
İçi yoksul olan, dışını çok süsler.
Çünkü sözde riya olur ama kalpte olmaz.
Ne olduğunuzu temsîl edemezseniz, ne olmadığınızı anlatmak zorunda kalırsınız!..
Cehennem kimsenin seni anlamadığı yerdir.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

Ölümün ürkütücü ağırlığını kelimelerin zayıf omuzları taşıyamaz.
Sükûta bürünmüş bir mezar taşı, hâl lisânıyla konuşan ateşli bir öğütçüdür!..
Kalbini göremezsen mesafeli dur, ta ki kalbini aşikâr edecek bir sebep yaratılacaktır.
Ey, gelmiyor zannedip Allah'ın yardımını sorgulayan kardeş!..
Yakındır, sen uzaksın diye O'nu da uzak sanma!..
Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuştu ki Peygamber ve müminler;
Allah'ın yardımı ne zaman dediler?..
Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.
Bakara-214)
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?…

İstikameti bozmamaya çalışırsanız korunduğunuzu hissediyorsunuz.
Allah, kullarına koruyucu meleklerle beraber insanı koruyacak kollayacak insanlar da gönderiyor.
Siz o insanlara, babam, ağabeyim, annem, kardeşim, arkadaşım diyorsunuz.
Ama onlar, bu özelliklerinin haricinde koruyorlar.
Onlar da bunu farkında olarak yapmıyorlar.
Ama sizi koruyorlar, besliyorlar, büyütüyorlar, geliştiriyorlar.
Bu, bazen bir sükûtla, bazen bir sözle, bazen de bir eylemle oluyor.
İnsan hayır ve şer arasında muallakta durur.
Ama Allah'a iltica ederse huzuru bulur.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız? Bir fikriniz var mı?..
(Y.ed - Bu bir demdir, gelir geçer Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 15.4.2024 14:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Niyet; kalbe istikâmet çizer!.. (Abdülkadir Geylani)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı



    “Her şey zıddı ile bilinir.” kuralı yaratılmış varlıklar
    hakkında söz konusudur. “Her kuralın mutlaka
    bir / birkaç istisnası vardır.” kaidesi de kabul gören
    bir kuraldır.

    Bu kural zahiren bir hasrı ifade etse bile, gerçekte
    her şeyin bilinmesi, tanınması, mutlaka onun zıddının
    karşılaştırılmasıyla olmak zorunda değildir. Bu husus
    için yüzlerce misal verilebilir. Örneğin, bir insanı, bir
    hayvanı, bir çiçeği, bir ağacı, bir meyveyi bilip tanırken,
    onların zıddı aklımızın ucundan bile geçmez.

    Ayrıca, peygamber ve melekler dahil hiç kimse Allah’ın
    Zat-ı Akdesinin hakikatini bilemez. Bunun bir nedeni de
    zıddının olmamasıdır.

    Zıddın zıddı zıttır.

    TEBRİKLER SAYIN DEMİRCİ

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Nedeni var mı bilmem tam olarak,
    Bildiğim

    "En yakın kendisidir insanın, kendine"
    Kavgası da
    Sevdası da

    Önce kendiyle başlar,
    O yüzden başkasının kahrını çekmektense eziyeti de önce kendine...

    Uzunca ama dolu yine,
    Tebrikler Engin Bey...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Engin Demirci