Aşk’a bir güzelleme - Garip Çoban

Engin Demirci
946

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Aşk’a bir güzelleme - Garip Çoban

Burası hüzünün yaşadığı insanlığın öldüğü yıkılmış evinin bir köşesi'nde oyuncaklarını düşünüp beşik yapmış bir çocuk duruyor orada.
Babaannesinin evi, askıda duranlar merhum dedesinin.
Ceketleri arasında kalmış anıların cesedi.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Dünyada bana hiçbir şey, tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.
O zaman gelen neydi, giden kimdi.
Karlı bir gece vakti, bir dostu uyandırmak için dualar.
Kapı ve penceresi açık şems vakti kainatın.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Fotoğraf kadrajına dünyanın onları izlediklerini düşünerek mutlu olan üç Gazzeli çocuk poz verirken.
Dünyanın onları zaten izlediğini bilemeyecek kadar çocuk olamadı insanlığa.
Bizi dünya darağacından kurtaracak ve kuş sürülerini yakalayacak bir duanın peşindeyim.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

İzsiz birşey olmaz, mutlaka bir iz bırakır geceyi uyutanlar.
Özümüzün bize hep Irak kaldığı vakitlere rağmen kahreden kelimeler temsil ediyor insanı.
Şems vakti yolda olmakta olan g/özüme sığınıyor mülteci g/özyaşıyla üzgün olan dualarım.
Bekleyen bilir neyi ekliyorsa duasına onu biçer.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Üzgün olan bir aşkın hakkını arıyorum.
Sabahın soğuğunu battaniyeye sarılmış halime rağmen, gök mavi, yer kızılken merhamet dileniyorum.
Yıkılmış bir minareyi yuva yapmış olan kuşların vakitinde, rabbinin hangi nimetlerini yalanlarsınız diye sahibini tasdik eden kanat çırpmaları, düşündüklerimi destekliyor.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Kişi, kendi yazgısını içinde taşıyor.
Boşverin atlasları, haritaları.
Gidebildiğimiz kadar bizimdir tüm coğrafyalar.
Sırtımın kamburu yenilgilere rağmen dimdik.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Benim yazgım, senin yazgın oldu biliyorum.
Şems vakti senli benliyken dualar.
Demek bir yazgı bu da?..
Rüzgarın yaprakları savurması için sonbahar gerekliyse.
Dualarında gönülümün harmanlaması için şems vaktini seçti.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Yüzünü yüzüne çeviriyorum secdede.
Hayır!..
İnkar etmiyorum.
Çünkü o bana hayatı verdi.
Kalbimi verdi, işte buramda tutsak bir kuş gibi çırpınan seni verdi.
Bana akıl verdi, düşünüyorum senli, benli.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

İyiden kötüye, doğruyu eğriden.
Suretperestten gönülden seveni,
Gidenlerle kalanları, çirkinle güzeli.
Bunu yapabiliyormuyum, sen tanık oldun mu hiç?..
Bütün bunlar, kişi sevdiği ile beraberdir diyene salavatlar çektikçe.
Amin diyen seni çekip getiriyor.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Gece uykundan uyanıp kavrıyorsun, tutup kaldırıyorsun.
Bütün sesleri, seninle duyuyorum.
Ve yalnızca birbirimizi sevecektik.
Hani öldürmüyecektik, kirlenmeyecektik, kıskanmayacaktık, sevgiyi.
Bizi hiçe saydılar, bizde hiçe sayıyoruz zamanı.
Yazgı böyle mi ey aşk!..
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Söz ülkelerinin sultanına gönder salavatları.
Kimde kürk, kimde hırka var götürsün.
Kalem ve kılıç gönül sahiplerindedir.
Şems vakti duadaysan dualar gazellerini döker ömür ağacından.
Savrulanlar dünyadan sofiler mezarlığında değildir.
Kiminle duada birçok defa görüştün..
Ondan fayda görenler, hatıra geliyor ki.
İşte bizim güneşimizin tarafı ay’ın ışığını verendir.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Mecnun edilip çöle salınmış bir dua ol.
Savrulan kum taneleri arasında ruhunun heyecanı.
Tabiatın coşkunluğu da farz olmuştur.
Pek az kimse tanımıştır Esma’nın sırrını.
Bahtım kara diyenler şems vakti uykudadır.
İnsanın kendi kitabından anlaşılıyor ki.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Sadece fasılları kapağının altında.
Çoğu bunu bilmez.
Ondan pek azı örnek olmak üzere teberrüken dünyaya yazılmıştır.
Bir insan kitabı nadir, lugatleri, eşsiz tabirleri olması bakımından uçsuz bucaksız bir deniz mesafesindedir.
Ki onun derinliğine suretle erişilmez.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Sadakat olarak vazifelendirilmişti gönül gönüle nikahlayınca.
Suretle yürüyemezdi can ve canan arasında sevgili.
Şeytan dağların başındaki karlar arasını yurt edinmişti.
O gönüllerin hepsi bir bilgindi, aşk mezhebinde okumuş.
Bulunduğu yer hep fatiha makamındaydı.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Gönülleri gibi kabirleride dua için medreseydi.
Hak sevipte yarattıklarından uzak olmadığını gösterirdi.
Bizim dünya kitabımızı tasnif edelim, ne cüz, ne satır, ne cümle çıkar?..
Oysa onlardan bize Maarifi aşkın vefasından yazılmış bir mecmuadan başka yadigar kalmamıştır.
Onlar hak aynasına yüz çevirmeyenlerdi.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Gel tabibip sar bu yarayı.
Bir çok sufinin s/özü gibi
Tesirli ve sihirlidir.
Sen bu yaradan akanı kan sanma.
O aşkın gözyaşları.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Bir bardağa döksen dünyayı ne alır.
Nasıl ki güneş pencerenin büyüklüğü kadarsa.
Aşk ta girdiği gönülü ıslah ettiği kadar.
Zaman mahlukuta neymiş bekleyen yar varsa.
İnsanda gizli insana rast gelesin.

Geldi bizim ile aşk verdi gönlümüze o doldu.
Bir şems vakti dua dua içtik.
Yıkıp yaramızdan yalnızlığı tuz bastık.
Ondan sonra oraya burç olarak aşkı diktik.
Gönül sarayında gönül bulanlar
İnsanda gizli insana rast gelesin.
(Y.ed)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 20.11.2017 01:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Mezar yapmak ne taşladır, ne taht ile ne de keçeyledir. Asıl mezar kendi benliğini Hâkk’ın benliğine defnetmektir. Hz. Pir Mevlâna k.s.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Güner Hacısalihoğlu
    Güner Hacısalihoğlu

    Dua dua gidelim. Olur da şems vaktine denk geliriz aşk ile...

    Tebrikler Engin Bey...Ne güzel okunuyor şiirleriniz. Yüreğinize sağlık...

    Selamlar...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Engin Demirci