Aşk Yüreğimden 10 Şiir Şiiri - Çiğdem Çakır

Çiğdem Çakır
549

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Aşk Yüreğimden 10 Şiir

AŞK PRENSİ KERİM

Meşhur öykümün aşk prensi Kerim
Asil gözlerinde Anadolu’yu bildim,
Koklar mısın dudaklarımda açan gülleri?
Okşar mısın bahçeme misafir kelebeği?

İğde ağaçlarına masum yüreğimi verdim,
Peygamber diyarında birlikte gezelim,
Ak yüzünü sunuyor yakamoz incileri,
Evlilik teklifine evet diyorum şimdi.

(İstanbul / 10 Ağustos 2009)

ÖLÜMÜM YÜREĞİNDEN USULCA GELİYOR

Ölümüm yüreğinden usulca geliyor gülüm,
Ayrılığın bestekârı asil dakikalar bende,
Suskunluk ne acı yollarda seni düşünürken,
Ay yıldızlı bayrağım şiir okuyor ak yüzüne.

Gökkuşağına baharınla kurulsun kutsal düğünüm,
Umut ışığını göstermedi alaca karanlık döşeğime,
Gök mavisine kasvetlerim soğuk dokunurken
Aşk diyarıma mutluluk ol melek gözlerinle.

(İstanbul / 11 Ağustos 2009)

ÖMÜR TRENİ

Ne çok ta mutlu insan konuşuyor etrafımda,
Maske mi gerçek mi bilmem ama yüzlerinde yürek zaferi,
Ne bir kaygı ne de soğuk rüzgâr görmemişler sanki,
Bense boşa geçmiş yılların muhabbetindeyim,
Noktasını bulmamış ne büyük savaş var üzerimde,
Nerede kaldı çocukluğuma ait güler yüzüm?
Geciktim binmek istediğim ömür trenine
Hâlbuki engin yolculuk dermanım olacaktı,
Ağaçlar, taşlar ve mor dağlarda daha ne büyük aşkı keşfedecektim,
Savuracaktım gözyaşlarımı bir yana,
Deniz ve berrak nehir kumru şeklini alacaktı gökyüzünde
Ve dostluğunu gösterecekti yollarımda,
Ah geciktim binmek istediğim o asil trene,
Sevgilime kavuşacaktım dantelli bulutlarda,
Şimdi meçhul dumana sarılıp ta yatıyorum döşekte,
Solmuş çiçeklerin çığlıklarıyla uyanıyorum her sabah,
Selamı kutsal ve de narin o yağmur prensim nerede?

(İstanbul / 12 Ağustos 2009)


DANS EDELİM GÖKYÜZÜNDE

Hangimiz ölmeyecek ki Azrail’i görünce,
Bu telaşın nedendir kendini atıyorsun denize,
Selamım, nimeti büyük sevgilidir yüreğine,
Kederi bırak toprağa, gülistana uzan tebessümünle.

Kaşların ve kirpiklerin yıldızlara konmuş yine,
Yağmurla sevişen şair aşktır ela gözlerinde,
Mum ışığında sohbetin gerek serin gecelerime,
Kahve yudumlayalım, dans edelim gökyüzünde.

(İstanbul / 13 Ağustos 2009)

ETEĞİMDE MUTLULUK ZİLLERİ

Ey yılan büyüsü, kızıl şeytan
Serilin önüme, basayım nefretinize,
Eteğimde mutluluk zilleri
Koşarken gülleri veriyor notalara,
Yâr, yalnızlığımı sevmiyorsun
Telefonla arıyorsun engin gecelerimi
Yürek nedir biliyorsun hasrette
Aşk nedir biliyorsun kederde,
Yâr, ismim tebessümünde,
Bugün papatyaları kokla benim için,
Kusursuz denizin mor dalgasını dinle,
Ceylanların, güvercinlerin arasında
Dostluğun şarkısını kopar bulutlardan,
Başını koyduğun yastık halen sıcaktır tenime.

(İstanbul / 14 Ağustos 2009)

BENİ SEVDİĞİNİ BİLMELİYİM

Beni sevdiğini bilmeliyim,
Buğday tarlası anlatıyor mu ekmek kokusu ellerimi?
Koyun,kuzu zilleri haykırıyor mu
Gecesine uzandığım melek dağlarını?
Kusursuz mecalin var mı
Döşeğimi ay ve yıldızlara yerleştirmeye?
Muhabbeti asil sermayen
Efkâr ve baş ağrılarını günlerimden uzaklaştır mı?
İğde ağaçlarının gölgesini bulmalıyım endamında,
Diyelim ki öldüm
Dünyasını kaybeden gözyaşlarını göster,
Paris’i, Viyana’yı Anadolu yapan kutsal toprağı
Kaç kez aldın buselerimden?
Şafak sökerken içtiğin çay nasıl tarif ediyor
Yanında olmayan hâlimi?
Çiğdemlerden dinlediğin baharı vermelisin bana,
Gülen yüzümün
Selamını verdi mi kelebekler yüreğine?

(İstanbul / 15 Ağustos 2009)

KARA CAHİLLER

Ne çok ta karşılaştım yalan ve ihanetle,
Günahkâr insanlar çürük meyvelerden oluyor,
Nankörler Allah’ı bilse de, şeytan köşkünde,
Ağlayan yetim, öksüzlere adalet nerede?

Küfürler keskin dişlerini gösteriyor vahşice,
Kavgası büyük kara cahiller namazını kılıyor,
Arkadaşlık ruhunu kirletmiş, tuzak kuruyor sessizce,
Peygamberimizin kılıcı batsın münafık bedenlere.

(İstanbul / 16 Ağustos 2009)

KUTSAL ÖYKÜ

Yalan dünya, hasreti kendine yük etme diyorlar
Ama kasvet tünelinde kalan bir yanımı
Gökyüzüne çekip te kutsal ışık edemiyorum,
Vahşi fırtınalardan kurulmuş uzun yıllar
Dün gibi aklımda, boğazımı sıkıyor,
Ela gözlerim deniz sahilinde
Yalnız oturmanın ne büyük ömür kaybettiğini biliyor,
Çamlar arasından haykıran
Çocuk ruhlu piyanom seni bana getirir mi?
Şimdi kutsal öykü yazıyorum eceli silmek adına
Ümitlere kapısını açmış berrak sayfalarımı
Tebessümlerin sessizce okşar mı?
Ay, rüzgâr ve yağmurla kutlar mısın şiirlerimi?
İki kumru, bir de kuzum var şimdi
Yüreğimi okuyorlar
Aşk hâlime bakıyorlar masumca,
İnce belime kemer olan gülleri koklar mısın baharında?

(İstanbul / 17 Ağustos 2009)

GENÇLİĞİM PEMBE ODALARDA SİGARA DUMANI

Sessizliğe ne çok ta ihtiyacım var,
Aşk yıllarımın sarhoş kalemi hicranı yazarken
Meçhul taşlara çarpıyor,
Oysa şimdi bir dostun doğum gününü
Hasta bir arkadaşın yatağını ziyaret edecektim
Ama türküler bağladı ayağımı anıların baharına,
Kendime sordum halin nedir diye
Bindiğim kanatlı gemi nerelere gidiyor?
Nerede duracak, yârimi bulacak bana?
Hissetmelerim iyi yönde değil
Ömür sanki bitecek yakın kasvet gecesinde,
Usulca selam veremediğim
Arkadaş ve dosta gülümseyen papatyalarım yok artık
Solmuş, dikenli toprağımı vermeliyim
Kan kokusu lodos sözlerimle,
Nehir, denizlere saatlerce bakmaya ihtiyacım var,
Kimler duyabilir ruhumdaki çığlıkları?
Gençliğim pembe odalarda sigara dumanı.

(İstanbul / 18 Ağustos 2009)

KÖRDÜĞÜM OLDUN SAATLERİME

Dolunay ışığı mutluluk resmimiz halen salonda
Alaca karanlık kahvemi yudumlarken oturduğum koltuğun yanında,
Çerçeve içerisine iki ay önce konmuş tebessümüne ellerimi uzatıyorum
Fakat vazgeçiyorum dokunmaktan,
Bir ateş sınırı var artık aramızda,
Kördüğüm oldun saatlerime,
Gençliğimin günahsız beyaz çiçeklerine
Toprak yok ki sende ömür veresin,
Paylaşacağımız ne kaldı ki gökyüzünde,
Vahşi bir dumana gönderdin umutları,
Mahallemdeki sevgililer rüzgârın dansını konuşuyor
Pasta, şarabını masaya kuruyorlar kutlanacak yıllar adına,
Adresimde yitirilmiş tutkuların matem kılıcı batıyor göğsüme,
Dost ve arkadaşlar yüreğim biliyor mevsimlerini
Varlığını yakıştırıyorlar bana
İkimizden sancaklı bir düğün bekliyorlar,
Parmağıma taktığın yüzük kıyamet şimdi.

(İstanbul / 19 Ağustos 2009)

Çiğdem Çakır
Kayıt Tarihi : 4.9.2009 13:42:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Oktay Çöteli
    Oktay Çöteli

    Değerli dost sizi alkışlıyor tebrik ediyorum...tatlı bir şiirlerdi.. sevgimle... Varlıgınız daim olsun

    Cevap Yaz
  • Oktay Çöteli
    Oktay Çöteli

    Yalan dünya, hasreti kendine yük etme diyorlar
    Ama kasvet tünelinde kalan bir yanımı
    Gökyüzüne çekip te kutsal ışık edemiyorum,
    Vahşi fırtınalardan kurulmuş uzun yıllar
    Dün gibi aklımda, boğazımı sıkıyor,
    Ela gözlerim deniz sahilinde
    Yalnız oturmanın ne büyük ömür kaybettiğini biliyor,
    Çamlar arasından haykıran
    Çocuk ruhlu piyanom seni bana getirir mi?
    Şimdi kutsal öykü yazıyorum eceli silmek adına
    Ümitlere kapısını açmış berrak sayfalarımı
    Tebessümlerin sessizce okşar mı?
    Ay, rüzgâr ve yağmurla kutlar mısın şiirlerimi?
    İki kumru, bir de kuzum var şimdi
    Yüreğimi okuyorlar
    Aşk hâlime bakıyorlar masumca,
    İnce belime kemer olan gülleri koklar mısın baharında?
    Yalan dünya, hasreti kendine yük etme diyorlar
    Ama kasvet tünelinde kalan bir yanımı
    Gökyüzüne çekip te kutsal ışık edemiyorum,
    Vahşi fırtınalardan kurulmuş uzun yıllar
    Dün gibi aklımda, boğazımı sıkıyor,
    Ela gözlerim deniz sahilinde
    Yalnız oturmanın ne büyük ömür kaybettiğini biliyor,
    Çamlar arasından haykıran
    Çocuk ruhlu piyanom seni bana getirir mi?
    Şimdi kutsal öykü yazıyorum eceli silmek adına
    Ümitlere kapısını açmış berrak sayfalarımı
    Tebessümlerin sessizce okşar mı?
    Ay, rüzgâr ve yağmurla kutlar mısın şiirlerimi?
    İki kumru, bir de kuzum var şimdi
    Yüreğimi okuyorlar
    Aşk hâlime bakıyorlar masumca,
    İnce belime kemer olan gülleri koklar mısın baharında?

    Kutlarım çok hoş şiirdi emeğine kalemine sağlık, Gönlünüz var olsun. Selamlar...

    Cevap Yaz
  • Oktay Çöteli
    Oktay Çöteli

    Ne çok ta mutlu insan konuşuyor etrafımda,
    Maske mi gerçek mi bilmem ama yüzlerinde yürek zaferi,
    Ne bir kaygı ne de soğuk rüzgâr görmemişler sanki,
    Bense boşa geçmiş yılların muhabbetindeyim,
    Noktasını bulmamış ne büyük savaş var üzerimde,
    Nerede kaldı çocukluğuma ait güler yüzüm?
    Geciktim binmek istediğim ömür trenine
    Hâlbuki engin yolculuk dermanım olacaktı,
    Ağaçlar, taşlar ve mor dağlarda daha ne büyük aşkı keşfedecektim,
    Savuracaktım gözyaşlarımı bir yana,
    Deniz ve berrak nehir kumru şeklini alacaktı gökyüzünde
    Ve dostluğunu gösterecekti yollarımda,
    Ah geciktim binmek istediğim o asil trene,
    Sevgilime kavuşacaktım dantelli bulutlarda,
    Şimdi meçhul dumana sarılıp ta yatıyorum döşekte,
    Solmuş çiçeklerin çığlıklarıyla uyanıyorum her sabah,
    Selamı kutsal ve de narin o yağmur prensim nerede?

    Harika dizelerdi duyguların doruğa çıktığı güzel bir anlaım, büyük haz aldım sağolun yüreginizi kutlarım. Selamlar...

    Cevap Yaz
  • Oktay Çöteli
    Oktay Çöteli

    Ah geciktim binmek istediğim o asil trene,
    Sevgilime kavuşacaktım dantelli bulutlarda,
    Şimdi meçhul dumana sarılıp ta yatıyorum döşekte,
    Solmuş çiçeklerin çığlıklarıyla uyanıyorum her sabah,
    Selamı kutsal ve de narin o yağmur prensim nerede?

    Kutlarım kardeşimi, okuduğum şiiriniz şahane ve anlamlıydı, kalemine emegine sağlık. Varlığınız daim olsun...Sevgilermle.

    Cevap Yaz
  • Oktay Çöteli
    Oktay Çöteli

    Kardeşim, Şiirinizi içtenlikle okudum ve haz aldım, Akıcı ve akılcı dizelerdi yüreğinizi sevgilerimle kutluyor,Yaradanın sizinle ve sediklerinizle birlik olmasını diliyorum, Selamlar...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (90)

Çiğdem Çakır