her gece hayalini kurduğu hayatın öznesi olmak için
sırra kanat açtı beyaz güvercin
sırlı aynaların aksinde derin düşlerle avutuldu
sonsuzluğun kenetlendiği tahayyül pencerelerinden
zehir zemberek uykulara sızdı
özlediği şehirlere götürüldü
susamaksa varsın çatlasındı dudakları
bir kez daha çöllerinde kayboldu
sancılı vakitlerin
derbeder bir başkentin adsız sevdalarından
yürek ateşinde ölmeyi şeref bellemişken
kalburüstü sanrılardan çıktı yola
nazenin bir çağrıyı baş tacı yapıp
her kanat çırpışıyla yükseldi sükuta
niyazlarını muştular ıslatıyordu artık
vakfedilmiş ruha cennetin tozu bulaşmışken
şafağın ışığında raks ediyordu
incir ağacında
onca umut
onca düş
onca hayal
sarhoştu mertebelerinde gök kubbenin
içinde ki her boşluğa bir kehanet mimledi
kutsandıkça her kadehle gönlü
aşk yüklü ikilemlerde
düş sağanaklarına gark oldu
tuva daki musa gibi
beşikte konuşan İsa gibi
kızgın ateşte yanan İbrahim gibi
redfer.
İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 17.8.2017 15:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!