Bir bilebilseydi volkan dağlarımı
Görebilseydi gönül bahçemi
Nasıl besleniyordu Aşk’ın gülleri
Esmiyordu rüzgaraları ağaçlarıma
Deymiyor meltemleri yapraklarıma
Ben yine kendimden geçtim
Ben yine ben degilim bende
Feryadım taş konaklarda kaldı
Arıyorum Tarsus sokaklarında
Yedi kardeşlerden sordum
Güllü bahçeden koparmışlar
Saathane yelkovanlarına baktım
Zamanı durdurmuşlar gittiginde
Aşk tellalı aradım onu bulmaya
Bakırcılar çarşısına girdim
Bir çan yaptırdım Eyyüp ustaya
Sallandı Arasta’da ziller
Duyduk duymadık demeyin
Recep macitte radyoları açtık
Şarkılar müzeyyen senardan
Kolonyacı osmana sordum
Dün uğramış gül yağı almış
Bir ağıt Zafer sinemasından
Kara sevda filmi var
Ağlamış saatler boyu
Dört beyaz mendil ıslatmış
Kara sevdasına inat
Yan yana oturduk okul sıralarında
Ne beni gördü, nede sevdalarımı
Aradığı her şey vardı bende
Titreyen bir yürek bedenimde
Sevgiyse, akıl yitiren başta
Tutkular’sa yirmi dört saat
Onunla meşgul her uğraşta
Bakıyordu gülerek içten, ama,
Göremiyordu depremlerimi
Bilseydi eger, duyabilseydi
Gönül bahçemde neler beslenir
Bütün şarkılarım ona seslenir.
Ararmıydı meçhulleri ben yaşadıkça
Gelse bana, bir baksa, görse beni
Anlardı, varırdı farkına kayıpların
Kimse bu gök kubbede
Sevemezdi onu, ben gibi
Ne ferhat’ın dağları benden yüce,
Nede, yaşanan bilmem kimlerce
Ben onu taşıyorum bütün aklımca
Tutkularımla, dolu dolu sevgimce
Bir baksaydı görebilseydi eger
Uzatıp tutabilseydi ellerimi
İşte budur bütün olay
Ondan sonrası zaten kolay..
Kayıt Tarihi : 7.6.2008 12:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)