AŞK’ın olgunluğu yoktur. Yaşanmışlığın olgunluğu olabilir. Lakin Aşk’ta asla olgunluk olmaz. O hep aynı şekilde yanar, büyür, kül olur, ateşe döner. Tekrar büyür, yanar ve köz olur. Bu bir döngüdür, devam eder ve insan o ateşte her zamAN yanar.
AŞK böyle birşeydir. Aşk evrim geçirmez, onun kanunu ve sıradanlığı yoktur, sınırları ve tanımlarıda yoktur. AŞK, sadece O OL’maktır. AŞK, HİÇ’liktir. AŞK her zaman küçük bir çocuk gibidir, şefkat, ilgi, korunma ve teslimiyet ister, bu yüzden Aşk büyüyen bedenlere çok ağır gelen bir yüktür.
AŞK, yaşadığını fark etmektir. Farkındalığında yitmektir, AŞK… Kimi zaman BEN’i bulmaktır, kimi zaman da O olmaktır.
Yani AŞK… tANımsızlıktır. AN’da yitmektir. Bilinçsiz kalmaktır. AŞK… Gidip gelmemektir, çünkü AŞK aklı yitirmektir.
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta