Ne zamandır kimseyi böylesine derinden sevmemiştim. Böylesine candan özlememiştim. Böylesi sevgiler, iyiden iyiye kolumu kanadımı kırdıkça geç ya da erken, anlıyordum, sevilmenin değil, sevmenin asıl mutluluk kattığını bana… Sevilmek er geç biter, yaşadım gördüm. Bir insan ne kadar seviyorum dese de bir gün gelir çeker gider.. Oysa sevmeye hep sonsuz bir inanç gibi baktım. Bu sonsuz inançta hep erimek, erimek istedim. Çünkü, sevmek dışında her şey bitiyordu, acımasızca, yaralayarak, zehirleyerek bitiyordu.
Şimdi hatırlıyorum solgun yüzünü. Bütün umutlarını kaybetmiş, ama hep soylu kalmış insanlar gibiydi senin yüzün. "Son bakışta aşk" gibiydi yüzün. Karşılığı olmayan mektuplar gibiydi...
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla