Aşk Tek Kişiliktir Yanarken Yakamazsın
Sevdanın hatırası olan kentlerde senin gölgenin takibindeyim. Senin nefesinin sıcaklığında ısınmakta senin gözlerinde durulmaktayım. Fırtınalardan korunup korkulardan arınmaktayım.
Hayallerim acının koynunda kurumuş yapraklar gibi sağa sola savrulurken ’’gölgeye sığınanlara güneş sorulmaz’’ misali saklanacak duldalar aramaktayım. Hüzünlerimle baş başa kalıp ışığın içimi aydınlatsın diye. Gözyaşlarımdan oluşan incileri sana tespih yaptım avuçlarının içinde sabrı çektikçe aşkının ummanında kaybolduğumu göresin diye.
Kesik nefeslerim canımın ruhuna yetmemeye başladı. Gözlerim bir noktada senin hayaline mıhlanmış, döktüğüm soğuk terlerde boğuluyorum. Kulağımda senin sesinden başka ses yok, gözyaşlarımın tuzu kalmamış yaralarımı dağlamıyor artık. Apansız titremelerle uyanıyorum, bedenimin seğirmesi beni hırpalıyor, senin sıcaklığın yok yanımda.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.