zamanın yerle yeksan ettiği
aşk dokununca kapanır gönül kafesim ölür mimoza
yağmurlar nisanlara taşısın aşkımın gizemlerini
sokaklar sevdalarımın eşkiyalıklarına gark olsun
sırrı tutulamamış rüyaların girdabından
heyelanları tonlarca incecik bir uçurumun
anaforuna doğru düşüyorum
susmadı kalbimin o çığırtkan gürültüsü
aşklar ölmeden büyümüyor buralarda
parlayan yıldızlara adları yazılmadan önce
feryadın en çığlıklısı yığılır düşer kulaklarıma
ayıklarım acılarını uykusuz gecelerin
kaç kez umudu olmuşlardı hayallerimin
hala dertliyim
hala efkarlı...
öylesine dağınık
yanılgıların en zanlısını tadarım binlerce kere
korkular şüphelerimin peşi sıra dizili
arkamda hayaletler önümde uçurum
kan ter içinde cebelleşirim vuruşurum
kimsesizim
mecalsizim
öylesine yapayalnız
gel-gitlerin en çılgını vurur duygularıma
gönlümün ıssız sahilleri yudumlar zehrini
can çekişirim
Allaha ısmarladık
hoşça kal
elveda
kimsesiz vadilere sokulur kelebek ihtiraslarım
aşksız yüreğin ateşiyle yanılmaz ki
narıyla kavrulacağım bir sevda arıyorum
hala derbederim
hala virane...
öylesine biçare
redfer
Kayıt Tarihi : 31.1.2018 14:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!