Gönülde aşk olunca, hüzün dokur heceler,
Kanatır yüreğini yarısında geceler.
Varlığın çekimine giren ulvî acıdır,
Sineye düşen korun her daim ilacıdır.
Yare giden yolların bitmeyen çilesidir,
Hasretle yanışların inleyen nağmesidir.
Elem dehlizlerinde suskundur, susar diller,
Melek kanatlarında yaprağın döker güller.
Aşksız gelen baharı kuru bir ayaz yakar,
Ruhlardaki fırtına nice kaleler yıkar.
Mansur'u dara çeken, Halil’i oda yakan,
Gözü yaşlı Yakup’u, Eyyüp’ü derde sokan.
Hasretin hüzzam'ını damıtır en derinden,
Yare gönül verenler hoşnuttur kederinden.
Aşıkların cemali benzer aya, güneşe,
Aşk-ı bilmeyenlerin yüreği döner taşa.
Bu uğurda semadan ne yıldızlar dökülür,
Bitmeyen hasretler de nice canlar sökülür.
Aşkların en büyüğü bil ki Allah aşkıdır,
Yarine kavuşanın yeri cennet köşküdür.
Özge pervanelere Hakk’tan ah-ı zâr düşer,
Susamış gönüllere elbette ki yâr düşer.
Kayıt Tarihi : 27.1.2023 22:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!