Ve umutlar da tükendi
...
Yavaşça yükseldi bir ruh
Nereye gideceğini bilmeden
Sadece gözyaşları damlıyordu birer birer
Toprak utancından kızıla büründü
Gitme diyemiyordu
Sırlar saklıyordu Âdem’den bu yana
Dostuna söyledi
Es deli rüzgâr es, hiç olmadığın kader deli es
Nafileydi son çırpınışlar
Ruh çoktan bulutlara karışmıştı
Bir damla da bulutlara değdi sıcak bir gözyaşı
Bağrını yaktı bulutun
Kükredi bulut
Yüreği kor gibi yanmaktaydı
Bulutlar toprağın suyunu sıktı, kanatırcasına
Ve fırtınalar koptu dört bir yandan
Amansızca bir yağmur başladı
Şimşekler korku saldı toprağa
Nuh u hatırladı toprak
Ama bu kadar öfkeli değildi
Tanrının gazabı
Gözlerden ıradı ruh
Boşlukta yüzülerek gidiyordu
Acele etmeden, umarsızca
Güneşe yaklaşıyordu
Güneş kendin emindi, acıdı avare ruha
Bir damla da güneşe
Güneş büyüdü, küçüldü
Cehennemde ki ateşi anımsadı
Nicedir bu ateş, neden bana anlatılmadı
Ve güneş dayanamadı, kül oldu
Küçük bir bakış attı geri de bıraktığı dünyaya
Acıdı günah kokan basit insanlara
Bir gözyaşı da onlar için döktü
Anılarını anarak gitti tam merkeze
Duraksadı
…
Ve bir çığlık
İnledi var olanlar yok olanlar
Ve bir damla da kalbine düştü
Yumuldu bedenine elleri, ayakları, başı
Ve birden gerildi
Kanatları çıktı
Bir şemale büründü
Ateşten de kor bir şemale
Ve gözlerinden ışıklar saçtı dört bir yana
Kanatları ile körükledi ateşini
Her yer artık bir hezeyan
Ve patladı cam fanus
...
Kayıt Tarihi : 18.2.2010 14:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!