Aşk-ı Derun
Uzaktan baktım şehre,
Hanelerden içre.
Hani hanzade?
Hani gerdanda inci misali dizilen maksadı kesret?
İçmeden şarabı bir bağ bozumu ardı,
Nerde kaldı vahdet-i vücut saltanatı?
Şimdi hasret varken huzura,
Meşke intikali
Müphem kılar mı
Bacaların dumansızlığı?
Az hele kaldır binlerce yıldır toprağa düşmüş başı,
Seyrelye semavi gözle,
Aşk diye inleyen ufku.
Hırkayı çıkardı da,
Tende tennure misali dönmekte semada bulut.
Arz-u hale ermeden sönse ışık,
Müteessir kalır mukadderat şahikası.
Ahvalin muzdaripliği,
Müphem kılmaz aşk-ı saadet intişarını.
Zinhar nefsi denmez!
Sağımızda melek solumuzda şeytan.
Ah ile vah ile,
Yaşarken binlercesi gelen geçen hanı,
Eller semada dizildi cümlesi,
Daim kılıp hakikat devranını
Suale ne hacet,
İnayeti ruhsaniyet ihlasında,
Güli zar zata yadigar.
Unutma ey beşer,
Yalnız,
Mahir olan içindir,
muhayyel şahika.
Azad et gönlü!
Aç aşka kendini!
Ki görünsün sana,
Yekpare-i güzarda, efsunkar didar.
Kayıt Tarihi : 25.9.2023 20:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreğin genişlediği anlar vardır. Aşk’tan içre, aşktan öte…bazen baktığınız bişeyde, nesne olur, canlı olur, mekan olur, olur da olur, duygular yopunlaşır, yürek kabarır, siz küçülürsünüz. Bedenden sıyrılma misali. Çoğul görür çoğul duyumsarsınız. Yankılanır aşk. Aşk ki artık bi çift kanat. Ezelden ebede. Fani olmanın nihayetlendiği o sonsuzlukça. Şirincede tepeden şehre bakıyordum. Kaç yüzyıllık şehir, kaç binlercesi geldi geçti. Hepsinden bir parça esinti oldu aşk. Onları benim yanıma taşırken beni de aldı bambaşka aşklara taşıdı. Aşk ki zaten ne vakit tek bi cana sığmış ki? Aşk bizden içre. Aşk bizden öte.

Şiir bendini aşmış akarsu gibi. Çok beğendim.
TÜM YORUMLAR (2)