Aşk Cesurların İşi Şiiri - Deniz Gece Ma ...

Bir kadını ya adam gibi seveceksin, ya da o kadının hayatına gölge etmeyeceksin.
Yani bir kadını seviyorsan ona sahip çıkacaksın ve asla kadının umutlarını kırmayacaksın.
Saçlarını kestirmeyeceksin; saçını kesen kadınlar için ölmüş, yüreğe gömülmüş bir adamsındır.

Kadınlar öyle mal mülk, para pul istemez; adam gibi sevilmek ister.
Şefkatle saçlarını okşatmak, her an her saniye düşünülmek ister.
Kadınlar karmaşık varlıklar değildir.
Babası gibi sev, kardeşi gibi koru, annesi gibi üzerine titre; yeter.

Gençliğimin gidip yerini kadınlığıma bıraktığı gün anladım; her kadının hayali bir gökyüzü varmış ve o kadın hep gerçek gökyüzünü ararmış.
Bazen bulur, bazen de buldum sanarmış.
Bazen de "Bu doğru kişi" dediğinde hayalleri yıkılırmış. Kadın olmanın en büyük şartı, mücadeleye canla başla koşabilmekmiş.
Ne kadar güçsüz olursa olsun kolları, acıları kucaklayıp kaldırabilmeliymiş.
Meğer kadın olmak ve kirlenmemek çok zormuş.

Annelerinin öpüp koklayıp, iş yaptırmaya bile kıyamadığı prensesler ya sevmeyi bilmeyen bir yürekte ya da değer bilmeyen bir bedende çürüyüp gidermiş. Acıya acıya, kan kusa kusa, inleye inleye, çırpına çırpına ağladığım gün anladım.

Bir kadın güçlü olmak zorundaymış ve kadınları ayakta tutan iki ayağı değil, kanatlarıymış.
Tıpkı kuşların rüzgara değil de kanatlarına güvenmesi gibi.
Bir kadını seviyorsan ona kanat takacaksın, adam. Takamıyorsan hayatından çekip gideceksin.

Aşk korkakların değil, cesurların işi.
Maçanın yetmediği aşkın ancak figüranı olursun, unutma.
Ve hiçbir kadın başrol oyuncusu varken gidip figürana aşık olmaz.
Şimdi söyle:
Figüran mısın, yoksa başrol oyuncusu mu?