hani hatırlıyor musun o çeşmeyi..
su doldurmaya gittiğimde görüyordum seni.
çeşme sanki, simgemiz olmuştu bizim.
hergün aynı saatte, seninle birlikte..
çeşme akardı gürül, gürül kaynaktan gelirdi suyu.
ellerinden içirirdin suyu, yüzüm ise kıpkırmızı.
utanırdım sana bakmaya,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Harika duygularla yazılmış harika bir şiir,büyük bir haz alarak okudum,yüreğinize ve düşünüze sağlık.Tam puan.Saygılar.
şehit olmuştun birliğinle..
yıkılmıştım bitmişti herşey, benim için.
şehit eşi olmakta bir şerefti.
ama sensizlik çok acıydı.
hâlâ o çeşmenin başına giderim.
gözümün yaşı dinmez çaresizim.
aşk çeşmesi koymuştuk ismini.
ama sensiz neye yarar aşk..
hiçbir zaman seni unutmayacağım.
çünki sen her zaman benimsin.
aşk çeşmesinde birlikte, el ele..
menekşe hanım,emeğinize,yüreğinize,kaleminize,sağlık.
şiiriniz beğeniyle,okudum tebrikler.+10
bana eski aşkları,hani o saf temiz aşkları hani çeşme başında bakışmalarla başlayan o duyguları anımsattı.kutluyorum.güzel yüreğinize nazar değmesin
Gençlikten günümüze kadar gelen ve gelmekte olan bu devri daimilikle dünden bu güne öylesine anlamlı mesajlarla yüreğe inmişsiniz ki okuyucuyu tatlı bir dille etkiliyor.Sevgi ve hayaller sevgi ile yoğrularak Bir hasret bir bekleyiş bir özleyiş ve sevi ile yaşayabilme onurunu vermişsiniz.Anlamlı şiirdi. Tam puan +ant.Tebrik ederim. Sağlıcakla kalınız.Saygılarımla.13.12.2012 / Ankara
'Şiir mi okudum, yoksa bir aşk ağıdı mı hala anlamış değilim... Umarım kurgudur, bir şehidimize yazılmıştır...
Çünkü çok acıtıyor artık... Şehtilerimizin gerisinde kalanların hali.. Hele böyle genç evlenmiş, evliyken askere gitmiş, geride sevdiğini, çoluk çocuğunu bırakmış olanlar...
Şiirdi... Acılı bir sevdaydı... Ama güzel işlenmişti.. Bu anlamda kutlarım Gülay Hanım..'
şehit eşi olmakta bir şerefti.
ama sensizlik çok acıydı.
Size saygılarımı sunuyorum sayın şair...
hani hatırlıyor musun o çeşmeyi..
su doldurmaya gittiğimde görüyordum seni.
çeşme sanki, simgemiz olmuştu bizim.
hergün aynı saatte, seninle birlikte..
çeşme akardı gürül, gürül kaynaktan gelirdi suyu.
ellerinden içirirdin suyu, yüzüm ise kıpkırmızı.
utanırdım sana bakmaya,
göz göze gelirdik çünki.
aşk girmişti kalbimize, çıkmayacak gibi.
bir sevgi yeşeriyordu kalıcıydı sanki.
hayat bir başka güzeldi o günlerde.
her gece dua ederdim seni göreyim diye.
sevmek benim de hakkımdı yaşamalıydım
seninle.. Özlem dolu şiirinizi kutlarım hocam..saygılar
Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Babası,kardeşi,eşi,oğlu şehit olan bir Türk kadını asla başını öne eğmez..Hep diktir..Hatıralarını,aşkını sevgisini içine gömer.. Yüreğinde yaşar.. Sizin giibi kaleme döker..Acınız(mız) büyük biliyorum.Bütün şehitlerimize rahmet,Yakınlarına sabır diliyorum..Özlem dolu şiirinizide cok beğendim..Sevgilerimle..
Tanrı kimseyi aşk çeşmesini görüpte yüreği kanayanlardan etmesin gülay Hanım.. Sevgiyle kal...
unutmayacak sevdana kalemine sağlık.selam ve dua ile efendim.
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta