Aşkın türlü türlü tarifi yapıldı.
Mutluluğu ve acısı dillendirildi hep.
Şiirlerde yazıldı,
romanlarda haykırıldı,
şarkılarda seslendirildi,
sahnelerde canlandırıldı.
Ama aşkın nasıl değer kaybettiği,
nereden, nereye geldiği çok az anlatıldı.
Çünkü insanlar duyguyu yaşamak ister,
bu bazen aşk olur, bazen de mutluluk.
Hatta aşk acısı çekmek isteyen bile olabilir.
Ama aşkın değer kaybettiğini,
günden güne eridiğini izlemek isteyen kimse olamaz.
Aşkın iki noktası vardır azizim.
Başladığı yer ve şimdi olduğu yer.
Başladığı yerde,
yani âşık olduğunuz ilk anlarda
dertleriniz dünya kadar da olsa umurunuzda olmaz.
Bütün olumsuzluklara
kör ve sağır olursunuz.
Kaderinizi etkileyen durumlarda bile
duyarsızlaşırsınız mutsuzluklara.
Hiçbir şey sizi üzemez, ağlatamaz ve incitemez.
Kalbiniz, sadece âşık olduğunuz
kişiyi düşünmeye meylettirir sizi.
Aklınızda sadece âşık olduğunuz kişi varken,
ne gelecek hayalleri,
ne ekmek parası,
ne sınav kaygısı,
ne yorgunluk,
ne de herhangi bir dert sizi etkileyemez.
Hiçbir dert sizi etkileyemediği için,
siz de bu dertleri sevdiğinize yansıtamazsınız.
Hayat size tozpembe görünür.
Hep de öyle devam edecekmiş gibi hissedersiniz.
Eğer ki sevginiz azalmazsa, zaten bu hep böyle de devam eder.
Başkalarının tozpembe kurduğu hayalleri siz bizzat yaşarsınız.
Dünyanız, cennetiniz olur.
Sonra aniden bir şeyler değişir.
Anlam veremediğiniz,
elinizin, ayağınızın bağlandığı,
dilinizin kitlendiği bir şeyler.
Ne olduğunu dahi bilemezsiniz.
İlk günkü aşk, şevk kalmamıştır.
Görmediğiniz, duymadığınız dertleri
görmeye ve duymaya başlarsınız.
Görmek ve duymakla kalmaz,
aklınızı bu dertlerle meşgul edersiniz.
Sonra kalp kırar, istemeseniz bile
incitirsiniz âşık olduğunuz kişiyi.
Önceki büyük hataları bile görmeyen siz,
artık en ufak bir hatada yabancılaştırırsınız kendinizi.
Günlerce af dilemelere,
yalvarmalara kulak tıkarsınız.
En yakınınızdakinin
kendi hayatı adına yaptıklarından,
sizin iş yükünüz artmış olabilir.
Yorgunsunuzdur.
Hatta tarih, felsefe bile size iğrenç gelebilir.
Ne olursa olsun azizim.
Aşk kutsaldır, bahaneye gelmez.
Bu kutsalı hiç bir fani duygu değiştiremez.
Kayıt Tarihi : 17.10.2018 21:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
19 EKİM 2017 PERŞEMBE
![Savaş Barha](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/10/17/ask-bahaneye-gelmez.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!