Aşk'a Sen'le Düşer Yürek

Yüreğimdeki Dosta, Çiçeğime

Gün geceye karışmasın bugün,
Günün kızıla çaldığı saatlerde
Yağmurun yağması arifesinde
Sen'le düşüyordu aşk'a yüreğim...
Ben seni bekliyordum,
Sen yağmura karışmış beni
Kısık sesle dinliyorum şarkıları
Ve şarkılara mısra olmuş duyguları
Bir koşmak geliyor içimden
Bir daha gitmiyordu,
Koşacağım istikamette sen oluyordun hep
Nereye dönsem, sen...
Suskundum, başım önüme eğik
Gün bize suskundu belki, gece bize küskün,
Nedir bu yüzümüze düşmeyişi yağmurun
Yeşilin ağaçtaki matlığı,
Renklerin tual'e bulaşmayışı...
Güneşe dönük pencereye akseden buğu,
Odamın boğuk kokusu,
Ve korkular arasında seni solumak
Batan güneşe dalıyorum uzun, uzun
Bulutlar arasında isli puslu ışıyan,
Sen bir mine çiçeği,
Bense yağmur busesi...
Üzerine damlıyorum,
Siyah camdan masamda,
Damla, damla eriyen mumun
Beyaz dantel örtüye,
Desenler verdiği gibi...
Merdivenler boş ve karanlık,
Aydınlığa açılıyor üstü cam, altı tokmaklı bir kapı...
Parke taşlı çocukluğum dolu sokaklara düşüyorum yalınayak
Üç beş ağaç eşlik ediyor,
Bir de batmaya çalışan güneşin kızıllığı,
Elimde kiremitten bir saksı,
Saksının içinde bir yürek,
Yüreğin üzerinde masum bir mine çiçeği,
Çiçeğin üzerinde ben
Üzerimize düşen yağmur tanelerine
Ve tozu toprağı çamura bulanmış yollara aldırmadan,
Çamurlu sel sularına karışarak yürüyoruz.
Bulutlar bile umurumuzda olmadan.