ruhların sürekli uğradığı efsunlu harita..
bedenlere sol taraftan nişan alan büyülü bir bomba..
içinde savrulmaya doyulmayan harika dünya..
herkesin kendince sınırsız yaşadığı hayal ülkesi..
kalpten kalbe kurulan en güzel büyülü şehir..
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
yazdıklarınızın hepsi ve daha fazlası aşk
ve en güzelide
herkesin kendince sınırsız yaşadığı hayal ülkesi.. AŞK
Kutlarım sizi okumanın ayrıcalığını yaşıyorum
güçlü kaleminizi ve yürek sesinizi sevdim
kalem tutuşunuz bir HARİKA
Merhaba Üstadem!
Aşkı pek güzel tarif ve tasvir etmişsiniz.
Manalı, akıcı ve sürükleyici idi.
Tebrik ediyor, bereketli ilhamlar diliyorum.
100+heybem.
Saygı ve sevgiyle..
Şiirin metin bölümündeki her dize farklı ve anlamlı tanımlarla, 'aşk' ın sözlük karşılıklarını ansiklopedik ciltlere taşıyor... ve sonuç bölümü ise bilmece'ye verilecek yanıtlar için yeni ciltlere hazır olun talimatı veriyor...
Kaleminize, yüreğinize sağlık ...Kutluyorum....
geceye koyuldum.
yıldızları dürüp kaldırmışsın
çözdüm indirdim.
aya gayri ihtiyari baktım, yıkanmış ağlıyordun
mintanımı değiştirdim, gürze gül çaldım
şems derlerdi inanmazdım
sen kın dedin, inandım.
(ah muhsin ünlü)
@..
Bir şiirin güzelliğine, zarifliğne , içtenliğne baktım. Bir de yorumlara. Sustum.Kutlamayı unuttum bu arada. Harikaydı can...Devam...
sana cevap veren şahıs (ki şahıssa tabi) sadece bedensel aşkın yerini tarif etmiş.eylem olarak yani. Hazır yemek gibi.doyur karnını çık gibi !
Tabii oda aşksa ve mekanı oraysa !
(sıkıyo gördüğün gibi )
:))
ben beğendim bu aşka dair satırları :))
bomba ok hikaye boşuna paralıyorsunuz birbirinizi. Pat diye düşüveriyor tabiri caizse damdan düşer gibi hazırlıksız, plansız yakalıyor adamı.yok dur ben nokta atışı yapacaktım,ot atacaktım,fil uçurucaktım :) falan dinlemiyor. Tecrübe konuşuyor bak :))
Birde Gülsu'ma katılıyorum. Öyle köprü falanda ufak kalır dünyası oluyor insanın.Sende onun uydusu etrafında pervane gibi dönüp duruyorsun :)
Eline parnaklarına sağlık gülümm akşama görüşürüz :))
hayır efendim ne münasebett benim karalamamm ben bomba düşürüp şehirler inşaa edicem işte bananee :)
Sen börtülü böcüklü şiir yazda ben ona yorum yapıyım ne dersin :))
mutlaka tarumar olanı da vardır ama ben aşkın mutlu sonla biten yanıyla ilgileniyorum. Hadi anlaşalım bomba da olmasın ok da:)))çiçekler açsın, böcekler ötsün, filler de uçsun:))) o esmer bombaya gelince duyguyu değil çarpıcı olan bir şeyi anlatıyor:)
aşk gelince zaten tarumar etmiyomu ki darma duman etmiyomu insanı :))etmiyo diyenin ki zaten aşk diildir :))
Peki fikrinize sunuyorumm
'bomba bomba esmer bomba
diye bi vakitler bi şarkı vardı hadi onu da anlat bana :)
Veee (bilirim bu harfleri seversin :)) yorum konusunda uzmanlaşma kısmınamı kaysam acep :))
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta