yoksun... zaman geçmek bilmiyor...
düşman oldum akreple yelkovana...
küstüm seni benden ayrıyan zamana...
yoksun... üşüyor yüreğim...
ne olur yar! bir ses ver...
Gökyüzü masmavi ve saatler yorgun bir su gibi akıp gidiyor gözlerimde.. Ufka, gökmavisinin kızılla birleştiği o ince sıcak ve yumuşak çizgiye bakıyorum. Bir kuş gelip konuyor saçlarıma, yüreğimi ipekten kanatlarına sarıp sana gönderiyorum...
ASİMAVİKEMAL
2005
Bu yürek bir daha senin için atmayacak…Bakma yüzüme!
Kırma kalbimi,acıtma yüreğimi….
Bırak sefasını sürsün sensizliğin ve sevgisizliğin!
Ağlamasın gözlerin okurken sana yazılanları…
Sensizliğin,acımazlığının,bıra kıp gidişinin şerefine..!
Bir şişe göz yaşı..kadehimde beddualar,ahlar..!
Sonbahardı,yanlızdım...
yürüyordum..
yapraklar düşüyordu ben ise yürüyordum yol boyu
sokakta kimse yoktu
bir an durdum
bir ses vardı, duyuyordum
Zamanı gelmişti ve sen gitmeliydin. Kendine göre haklı sebeplerin vardı belki. En doğrusu bu diye düşünmüş olmalısın ki sessiz sedasız gittin. Haber vermeden kısacık bir veda bile etmeden. Durup düşün bakalım şimdi. Yaptığının adına bencillik denmiyor mu? Amacı kırmamak üzmemekse neden gittin. Nerden biliyorsun varlığının verdiği acının yokluğundan daha az olacağını. Nasıl bir düşünceyle sesini duymadan yapabileceğimi, yokluğuna alışabileceğim kanısına vardın.
Bu bencillik bu rahatlık işte benim dengemi bozan. Dupduru sevgimi hastalıklı bir aşka çeviren. Bir emanet gibi ordan oraya savrulmama neden olan. Şimdi düşün bakalım nelere sebep olduğunu...
Kırgınım üzgünüm ve artık gücüm kalmadı. Etrafıma kocaman sert duvarlar yaptım. Senin o tutarsız davranışların daha da sertleşirdi bu duvarı. Her hareketimde çarpıyorum. Her yanım yara bere içinde iyileştiremiyorum. Bu hastalıklı sevginin izlerini her an taşıyacakmış gibi kederlenip üzülüyorum.
Ne ihanetler var,
Ne yalanlar
O sonsuz mavilikde
Senin yüzün
Senin tenin
Senin gülüşün
Bir görebilsem yüzünü
Beklemedik bir şehirde,
Ne yaprak düşerdi sonbaharda inan,
Ne yağmur.
Ne acı kalır yürekte,ne göz yaşı...
Sen ne sana olan sevgimi gördün,
Ne akan göz yaşımı gördün.
Sen sadece seni sevdigimi bildin.
Gerçekden benim için degerlisin.
Bunu asla unutma bir tanem.
Sonrası yoktur aşkın; Bir gece geç zamanda, Olmayacak bir anda, Uzanmış, Onun ateşiyle sarmalanmış, Gözler kapanıp, Dünya değişmeli. Ah olsaydı, keşke......yerine, Seni İstiyorum diyebilmeli.
Yollar erimeli, Tüm diriliğiyle çıkagelmeli. Sarılıp sımsıkı, Doyasıya öpmeli, Dudaklar morarmalı, Bakışlar baygınlaşıp, Zaman durmalı. Korları ruhun, Evreni yakmalı. Ten kokusu, Ter kokusu basmalı, Nefesler tutuşmalı, Titremeli baştan sona, Beden ve ruhun tekliğinde, Ahlar, keşkeler terkederken odayı.
Adı da, kendisi de aşk olmalı..
Mazereti yoktur aşkın; Başına vurduğunda...ASİMAVİKEMAL
Bir veda gecesi incilti yüreğimi
Bir son sarılılamama sancısı
Sol yanımda daima sızı
Sarılamadım doya doya canısı
O gece, o peronda sana
Koklayamadım,teninin kokusunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!