Bu nasıl memleket bu nasıl dünya
Gamı defetmeye meyhaneler yok
Bu nasıl hayattır bu nasıl hülya
Galiba ben gibi efsaneler yok
Kanarya terk etmiş boştur kafesi
Bu nasıl zamandır bu nasıl dünya
Dağlar taşlar pus dumana sarılmış
Hani Mecnun Hani o güzel Leyla
Ferhat ölmüş Şirin'inden ayrılmış
Aşk ehli söylemez tutulmuş dili
Bursa çöllerinde Leyla diyerek
Ah ile vah ile figana düştüm
Mecnun gibi meded Mevla diyerek
Bir guhi sahraya virane düştüm
Adular elinden çektiğim zahmet
Firkatinden midir bilmem nedendir
Şairlere vardır hürmetin Çıldır
Adın var tükenmez büyük madendir
Onun çün meşhurdur şöhretin Çıldır
Elmas mıdır yoksa altın ovası
Tarih binüçyüz ondört'tü bir vakit
Vardım gurbeti diyara Dedecan.
Felek vurdu ayağına götürdü
Çıldır'dadır ser Suhara Dedecan.
Vardım Suharaya azmi geharlı
Dedim ay kız bir ok vurdun bu cana
Dedi aşık benden aman diliyor
Dedim layık mısın vezire hana
Dedi vezir değil sultan diliyor
Dedim hemen üçbin tümen yetmeli
Dedim bu gözüme bulunmaz çare
Neden dinlemedin sözümü doktor
Bilmez isen yapma dedim bin kerre
Yaktın viran ettin özümü doktor
Zalimsin gözümü keser atarsın
Dedim hani selam sebah zalim yar
Dedi benden cilve ile naz geçti
Ahu figanımı dinlersen ne var
Dedi dinlemezem gönül vaz geçti
Lanet olsun senin gibi haine
Efendim yanarım merhamet eyle
Hüccetimi İsfahan'a yaz gidem
Aşıklar dervişler bu misal gezer
Bağdat Basra Hint Yemen'e yaz gidem
Ahu figan ile gönül hoşlayam
Eğer ben ölürsem kabrime doğru
Sükut veya şivan ile götürün
Keşke gelse gözlerime bir uyku
Bir karanlık zindan ile götürün
Hak bağışlar kusurumu söyleyin
bu şiirini bulamadım? adı nedir şiirin? bilen var mı?
Biz bu zulmetler içinden çıkarız bir gün
Şarka garba yıldırımlar çakarız bir gün
Kara bulutlar içinden parlayıp şimşek atar,
Gök gürler, dolular yağar; bakarız bir gün.
Kafkas, Buhara, Kırım'dan çevrilen hisarları,
...