Ayrılık günüdür kavim kardaşlar
Yüreğim doludur gözlerim ağlar
Gelin helallaşak yaran yoldaşlar
Hasreti od olmuş sinemi dağlar
Bozulmaz bu yazı hak yazmış ezel
Bahar olmuş karlar erir
Yine gelmiş hazin dağlar
Atlaslar giyinmiş gezer
Çıkmış gelin kızın dağlar
Bir yol verin asam dağlar
Bakarsın ki vefasızdır bir adam
Uzak dolaş arkasına takılma
Sakın ülfetine aldanma her dem
Aklın topla ataşına yakılma
Namert kapısına gider eğri yol
Biraz tarif edem tariki rahtan
Hak ateşi cism i cana düşüptür
Dünya zulmet bu yer gökler yoğiken
Şölveliği hangi dane düşüptür
Ol dane yürüdü tıfıl çağ iken
Bir katre meniden halk eden Hallak
Bir zaman sakindir tende beraber
Dokuz ay dokuz gün beraber olduk
Ana rahmindeki kanda beraber
Bir zaman sürmeli devranı demi
Bir köşke oturduk nazlı yar ile
Bilmem o köşkü tahtı Süleyman mıydı
Bir bade doldurdu yar ağyar ile
O mey yüreğimden geçen kan mıydı
Demde idik kondu bülbül bir dala
Bu gidişle menziline maksuda
Varmayanda gamlı varanda gamlı
Ne yığarsın dünya malı beyhude
Yığmayanda gamlı yığanda gamlı
Bir kimseye deme sevinç yok sende
Bugün cuş eyledi deryayı umman
Dahi sefinemiz gider derine
Nezrim vardır Ya Rab bir koyun kurban
Kısmet olur yetirirsem yerine
Yığılmış balıklar anlamaz dilden
Bugün gam gasavet başa derildi
Ne ağlarsın ey biçare dediler
Gelene gidene murat verildi
Sen yazıldın zulümkara dediler
Didem bir güzelin ettiklerini
Bu nasıl acıdır bu nasıl derttir
Kime anlatırsam halim bilmiyor
Bu nasıl sevdadır bu nasıl yara
Yare anlatmağa dilim dönmüyor
Bu çarkı gerdiş elinden usandım
bu şiirini bulamadım? adı nedir şiirin? bilen var mı?
Biz bu zulmetler içinden çıkarız bir gün
Şarka garba yıldırımlar çakarız bir gün
Kara bulutlar içinden parlayıp şimşek atar,
Gök gürler, dolular yağar; bakarız bir gün.
Kafkas, Buhara, Kırım'dan çevrilen hisarları,
...