Yeni değmiş onüç ondört yaşına
Bir acaip sevda gelmiş başına
Düşmüş yavrum eloğlunun peşine
İncitmen yavrumu tor vardı dağlar
Ateş attın ciğerimin bağına
Arzum vardır efendimi görmeğe
Azrail omzuma binmeden yetiş
Hak sahibi geldi hakkım almağa
Bedenim kabire inmeden yetiş
Felek Bir ok attı kalem yıkıldı
Şu yalan dünyaya meyil bağladım
En son eyvah çeker yorulur bir gün
Kızılırmak gibi coşup çağlayan
Akar boz bulanık durulur bir gün
Ciğerimde vardır aşkın budağı
Bağlar ıssız kaldı bülbül ötmeye
Evler viran kaldı figan etmeye
Irmak azık aldı üç gün yetmeye
Zilfi'yi sorguna çal Kızılırmak
Kızılırmak ne belalı başın var
Hakkın irşadıyla aşık olanlar
Kalpte nokta ile tura çevrilir
Konuşman dünyada hükümet ile
Sohbetin arkası zora çevrilir
Şu yalan dünyada gittikçe azdı
Gurbete çıkalı kırıldı gönlüm
Bir zaman şadolup gülmez ağlarım
Genç yaşımda neler geldi başıma
Daha ne gelecek bilmez ağlarım
Ne imiş feleğin ettiği işler
Ak elleri sala sala gelen yar
Nasıl getireyim seni ele ben
Ya bir şahin olsam ya bir balaban
Taksam cıynağıma gitsem yola ben
Şahinimi salmış idim yabana
Akibet mevtime sebep olursun
Can alıcı kıya kıya bakan yar
Azrail misali canlar alırsın
Pençe vurup tatlı canı alan yar
Siyah zülfün döküvermiş yüzüne
Anasıl ak gömlek giymeden ezel
Azade başıma hünkar idim ben
Yemekten içmekten münezzeh iken
Ol nurun içinde İrem var idim ben
Halk olmazdan evvel melek meleküt
Çıktım yükseğine seyran eyledim
Sefayı sürdüğüm çağlarım kaldı
Gece gündüz ah eyleyip ağladım
İçi dal fidanlı bağlarım kaldı
Felek bana verdin derdi mihneti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!