Aşık sadık sarhoş Şiiri - Halim Taha Daş

Aşamadım dağları ovalarda kaldım
tepeme kadar günah denizine daldım
yıllar geçtide bedenimden ruhum kaldı
hakikati öğrenemeden bedenim kül oldu

Yandım, yandımda küllerim ne oldu
dertlerimi ne pirler, ne kullar sordu
iki düzine yaşadım, bildiğimden oldum
rabbaniyi göremeden ruhum kir doldu

Eriyorum her geçen gün bu fani dünyada
gözümün feri bile hesap sordu rüyamda
ne zaman uyanırsın bu hakir hülyadan
hak sırrına varamadan gözlerim kör oldu

Bedenimde yüküm var avuçlarımda kan
hangi kula kalmış söyle para şöhret şan
yanında ne götürmüş koca Süleyman
iki kelam edemeden dilim lal oldu

Heyhat aşk badesi cana hoş geldi
pir elinden vahdet ruha coş geldi
bir aşık bir sadık bir sarhoş geldi
aşkın pazarında paham pul oldu

bade yoluna daha bin adım var
önce itaat sonra namus ve ar
aşkın şarabından düştü gönlüme har
gözle göremedim gönlümde buldum

ask bir kapı actım pirin eliyle
lebinden şarabı içtim diliyle
vahdeti vücutla yâr ın haliyle
vedûd-u vuslatı canımda buldum

hak olan biz miyiz yoksa yol mu ?
ruhum acıyı vahdetti vücutta buldu
önce bade mi şarap mı diye sordu
şarap dedim evvel sonra yandım durdum

Nun vel kaleminden aldım kavruldum
mim behresi ile aşka savruldum
çok koştumda yolda çabuk yoruldum
ezeli ervahta askin oku ile vuruldum

ezel demek ben demek ben ise hak
hallac değil ben dedim en el hak
sözlerimde günah varsa yar ile yak
yüz sürdüğüm ummanın elinin hatırına

ben benden geçtim yarda vücut buldum
en el hak sırrına yarla var oldum
can verdim aşk pazarında hallac oldum
boyun büktüm rabbime nazar buldum

Uhud'dayım her günümde hamza'yım
pir uğruna budanmış bir musabım
yâr a can adamış bir isayım
musa gibi aşkla turda hakla bir oldum