Sinem üzre olan göz göz muhabbet
Ateşinin yeri midir nedir bu
Dökülür şevk ile nöbet-be-nöbet
Kûs-i İskenderi midir nedir bu
Selamet hırkasın giydim özüme
Nevbahar eyyamı artmada cuşun
O deme erdiği çağların Tuna
Payine yüz sürer eyler huruşun
Beklemez suları dağların Tuna
Selsebil abından karışır sana
Niçe dil vermesin divane gönlüm
Böyle bir cemali münevver aya
Aşkıyla olaldan mestane gönlüm
Nazar etmez oldu cam-ı sahbaya
Güftar eyledikçe canımın canı
Ol mahın hüsnünde hal-i mükerrem
Hacer-ül-esved’dir ey kaşı mihrab
Çah-ı zanahdanın çeşme-i Zemzem
Cemalin uşşaka kıble-i eshab
Görünce yüzünü ey gül’izarım
Ol tıfl-ı nevreste şuh- ı cihanım
Hublar içre şimdi bir danecedir
Aceb bi-vefadır çeşm- i fettanım
Gönlüm ol ecilden divanecedir
Bilmez ol bi-vefa yar- ı sadıkı
Çıktım yücesine seyran eyledim
Yar ile gezdiğim yollar perişan
Firkat geldi bir ah çektim ağladım
Bir ben değil cümle eller perişan
Aşkın zahmetinden yurt oldu dağlar
Perişan gönlüme değme ey peri
Hazer et Huda’dan yerde neler var
Ateş-i aşkına düşelden beri
Gör bu sine ile serde neler var
Aceb niçün cevre mail olursun
Hey gaziler bir seyrana uğradım
Söylenecek dinlenecek hal değil
Dokuz kişi bir pireyi kovalar
Ardı sıra erilecek hal değil
Mutaflar hep derildiler şaştılar
Rah-ı mahabbeti seyran ederken
İriştim menzile bir ayağ ile
Hublar arasında seyran ederken
Yitürdüm kendimi bir ayağ ile
Öyle peri olmaz hak-i Basar’da
Sabahtan bahçeye girdim
Bülbülüm güle sarmaşmış
Dost gülün engel koparmış
Sefil fidana sarmaşmış
Ben aşıkım bana yazık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!