Âşık İsmeti İle Âşık Kaptani

İsmeti;
Hasbihal edelim âşık seninle
Dikkat et diline söz ağır gelir
Sana söylediğim sözleri dinle
Çatma kaşlarını naz ağır gelir.

Kaptâni;
Âşık senin ile çıktık yollara
Önümde yürüme toz ağır gelir
Gitmeye gerek yok başka illere
Yorgunum yürürken diz ağır gelir.

İsmeti;
Dost isen halimden bizar eyleme
Kıymet bilmeyenle pazar eyleme
Bu halimi görüp nazar eyleme
Yüzüme bakarsan göz ağır gelir.

Kâptani;
Bunca derdi omuzuma yükledim
Bir de senin hasretini ekledim
Karakışta kapılarda bekledim
Dondurma soğukta buz ağır gelir.

İsmeti;
Kul olan az bilir kulun kıymetin
Zorluklar oldukça olmuşum metin
Bu aşkın yolları çetin mi çetin
Dokunma tellere saz ağır gelir.

Kaptani;
Zannetme ki beni gezerim kârda
Sensiz deli gönlüm hep ahuzarda
Peşine düşmüşüm tipide karda
Karlar buz tutsa da iz ağır gelir.

İsmeti;
Mevsimler değişti havalar serin
Bendeki yaralar derin mi derin
Artmasın acısı bir merhem verin
Sarma yaralarım bez ağır gelir.

Kaptâni;
Dalak bir vitrindir asıl olan bal
Aşık isen bu sözümden hisse al
Anlar isen ceviz sana bir misal
Kabuğu tartarım öz ağır gelir.

İsmeti;
İsmeti ah eyler uzun zamandır
Yaşım altmışüçde dağlar dumandır
Kaldım kar altında hayli zamandır
Dört gözle beklerim yaz ağır gelir.

Kâptani;
Kâptani dertleri ortaya serdi
Yaşım ilerledi kemale erdi
Doktorlar derdime perhiz önerdi
Yaşlanmış bedene tuz ağır gelir.