Âşık Hüseyin Sümmanioğlu 1937 yılında Erzurum'a bağlı Narman ilçesinin Samikale köyünde doğmuştur. Babası Âşık Mahtumi dedesi ise büyük Hak Şairi Aşık Sümmani dir. Aşık Sümmani Ocağının yetiştirdiği şairlerdendir.
Dedesi'ni hiç görmemiştir. Babasını ise 10 yaşında kaybetmiştir. Günümüzde dedesi Sümmani ve babası Aşık Mahtumi eserlerinin doğruluğu konusunda danışılan bilgi alınabilen tek kişidir. Dedesine ait dillerden aktarılabilen üç yüz den fazla şiir ezberindedir. Kendinin de 1000'e yakın yazılı şiiri bulunmaktadır. Halk Edebiyatına ...
Bilmem hayal yoksa düştü o günler
tabir edip yoruyorum arkadaş
benden uzak kaldı toylar düğünler
adım adım arıyorum arkadaş
Engeller çoğaldı hayat yolumda
Hak kendi lütfundan böyle var etmiş,
baş ayağa ayak başa bağlıdır,
kaç azadan bir vucudu bezetmiş,
kaş kapağa kapak kaşa bağlıdır.
Yaradanın hikmetinden sorulmaz,
Bir nur kaynağında çağlayan akış,
ol kudretin kurnasında başladı,
bütün kainata bir olana bakış,
adaletin aynasından başladı,
Kilitli kapıyı açtı alparslan
Deli gönül yüksek yüksek uçmak istersin,
Arzun kavuşmak mı sıra dağlara,
Soğuk pınarlardan içmek istersin,
Söyle ne versin kira dağlara.
Keklik taşta öter bülbül yuvada,
Aşıkların bedenini ruhunu,
var eyleyen kudret ali değil mi
mevla için gözyaşını ahını
yok diyen erlikten hali değil mi
Benim bu feryadım bu benim zarım
ahimin içinde saklıdır karım
ol dedi var oldum on için varım
aşıklar Allah"ın kulu değil mi
dünyada azmış efkarsız olan
ha neşe pereslik ha karsız olan
nandan mantıktan habersiz olan
cismi diri ruhu ölü değil mi.
Umulmadık yerde gemi yürüten
senin yaşın benim sefam çürüten
sen yıldızda beni yerde çürüten
hilenin dolabı rolü değil mi
Sümmanoğlun yakan yarin közüdür
özüne teselli naz niyazıdır
dünyalık sermaye kırık sazıdır
iki gözü yaşla dolu değil mi?
Eylen dilber sana şekva(şikat) eyliyim
bir an beni benden çaldı gözlerin
dava etsem kimi kime söyliyim
gönlümü sevdana saldı gözlerin
gözetir gözlerim ela gözlerin
olmaya başıma bela gözlerin
Sanırdım güzeller aynı yasalı
sen beni gezdirdin gamlı tasalı
mecnunu ağlatan leyla misali
aklımı başımdan aldı gözlerin
gözetir gözlerim ela gözlerin
beni sana etti köle gözlerin
Hani değişmezdi güzeller ahtı
dedin aşk tanımaz sarayı tahtı
acımadı halden hale bıraktı
sinem delik delik deldi gözlerin
gözetir gözlerim ela gözlerin
ya ne zaman gelir yola gözlerin
Gözlerini resim çekti gözlerim
yıllar yılı yollarını gözlerim
taş kalbine işlemiyor sözlerim
can alıcı cellat oldu gözlerin
gözetir gözlerim ela gözlerin
belki merhamete gele gözlerin
Güzel edan nazın binden çok oldu
sen için kurduğum dünyam yok oldu
bundan sonra ağlamamız hak oldu
ağlatıp üstüme güldü gözlerin
gözetir gözlerim ela gözlerin
benimle mezara dola gözlerin
Sümmanoğlu yarim demek güc müdür?
hakkımsa sevilmek sevmek suç mudur?
yoksa senin çiğerciğin tunç mudur?
beni bir biçare kıldı gözlerin...
gözetir gözlerim ela gözlerin
dilerim cennette kala gözlerin..
tanıdık dünyayı ta baştan başa,
fakat kendimizi göremiyoruz.
el alem çıkarken aya güneşe,
bizse üç beş kerpiç öremiyoruz.
Okşamadık bir yetimin başını,
Gönüle dar gelir koskoca dünya,
bitmez hayallere dalmış gibiyim,
ne vakit yazılmış bu levhe künye
Bu dünyaya taze gelmiş gibiyim.
Ömür bahçesinde gül çiçek çimen,
Tanıyanlar böyle bilsin,
dilim doğrudan yanadır,
anlayanlar sazım çalsın,
telim doğrudan yanadır.
Kainata bir göz atsam,
Bir dost kapısın çalınca,
tam karşıya durmamalı,
evden destur olmayınca,
hanesine girmemeli.
Buyur derse de yavaş al,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!