Ashurena Bağdat’ın perisi

Soluğumda ki güvercin can çekişiyor
Ellerimde balıklardan kalma bir yemin
Neyin tesellisi bu göğsüme ilişiyor
Bir katedral kapısında ölen o çocuk benim,
Ashurena bağdatın çatık kaşı
Sanada nasipmiş bir delinin şiirine anlam olma telaşı,
Gece indi tül kanatlı kuşlar kokunu getirir odama
Böylesi karanlık yakışır mı adama?
Söğüt rüzgarı ve karanfil
Gecenin körü,kalem yorgun satırlar sefil
Tanrıların susmuş avuçlarında dans ediyorsun,
Beni göçe zorlayan gözlerin
Alevler salıyor şehire
Buralardan geçmişsin belli
Kokun değmiş sokağıma evime
Ve ben çarmıha gerilmekten hallice
Kasıklarımda yılandan kıvrak bir sancı ile
seni şiirleştiriyorum her gece
Hatıran düşüyor gözlerimden
Ah hatıran…
Hatıran midye kabukları arasında bir inci
Hatıran diyorum Ashurena
bu mevsim su yeşili…