Zerya, hasta günlerden geçiyoruz!
Avuçlarımıza işleyen öfke,
Göğsümüzün derinliklerinde yaralar açılıyor.
Bir düşünceden diğerine,
Bu karanlıkta yol yok, bizim yolumuz.
Caddenin önü tıkalı, hangi yarın?
Anıtların önünde hangi burjuva öldürülüyor?
Gökyüzünde asılı kalır, belki yağmur damlaları.
Kireç çuvallarında kırmızı reçete ile satılmaktadır.
Kargaşanın ortasında, kontrol edilemez,
Kır çiçekleri beyaz tomurcukları kusar.
Bu merak uyandıran günler bazıları için bir film senaryosu haline gelir.
Birinin bestesinde alkışlanacak bir nota.
Aslında bir gül ağacı yarası, dilimden yüreğimden çıkan,
Bir gazete sayfasında, belki yıllar sonra, talaş kokan,
Bir yapboza kazınmış özlemlerimiz,
Yaşayacağız ve gideceğiz,
Sağdan sola, yaşıyorsun,
Aşağıdan yukarıya, biz ölüler.
Kayıt Tarihi : 19.8.2022 13:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kasım Kobakçı](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/08/19/asagidan-yukariya-biz-oluler.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!