Bir Besni’miz vardı aşağı şehir
Nice yıllardır çok çekmiş kahır
Sonunda ona da vermişler zehir
Düşmanların çokmuş aşağı şehir.
Koca bir şehirdin başlı başına
Kimler zehir kattı senin aşına
Göz koymuşlar tahtan ile taşına
Söküp götürmüşler aşağı şehir.
Sana evlatların hiç acımamış
Taşını tahtanı hep söküp almış
Sana bir tek kara toprağın kalmış
Oda sana yeter aşağı şehir.
Talihsiz bir şehirdin ezelden beri
Gitmedin ileri hep kaldın geri
Eski eserlerinin bile kalmamış yeri
Her şeyin kaybolmuş aşağı şehir.
Binalar yok olmuş yok bir tek ahır
Artık toktamışta toplarımız nahır
Halini görenin gözü yaşarır
Çok yalnız kalmışsın aşağı şehir.
Kalen yalnız kalmış mahzun bakıyor
Burçlarında kör baykuşlar ötüyor
Sanki günlerin ağlamakla geçiyor
Çaresiz kalmışsın aşağı şehir.
Bir zamanlar bacaların tüterdi
Süyüklar de yusufçuklar öterdi
Sen de yaşayanlar sana yeterdi
Kimsesiz kalmışsın aşağı şehir.
Yüz binlerce evlatların yaban ellerde
Seni unutmuşlar gurbet ellerde
Fakat anıların hala dillerde
Sen unutulmazsın aşağı şehir.
Nerede o çarşı Pazar hanların
Hani o çalışıp kaynaşan insanların
Arasan tuz hanın köşker pazarın
Hepsi hayal olmuş aşağı şehir.
Üç hamamın vardı tamı tamamı
Bekir bey Tahta oba Meydan Hamamı
Onlarında ömrü zevala ermiş
Ne kubbeleri kalmış ne külhanları
Camilerin vardı her mahallende
Hepside yıkılmış taşalrı nerde
Tutulmuşsun sen bir çaresiz derde
Kaderin böyle imiş aşağı şehir
Kurşunlu caminin taşı dökülmüş
Kemerlerden demirleri sökülmüş
Minaresinin de boynu bükülmüş
O da sana ağlar aşağı şehir
bir çok alimlerin vardı kıymete değer
Müftü efendiler lüzümiler hocazadeler
Hepsinin ruhları göklere ermiş
Sana toprakları kalmış aşağı şehir
Sıra sıra pınarların da vardı
Suları kesilmez durmaz akardı
Sokakların toprak toprak kokardı
Bize çok tatlı gelirdin aşağı şehir
İnişli yokuşlu sokaklarınla
Damları topraklı konaklarınla
Kışın sobaların ocaklarınla
Ne tatlı şehirden aşağı şehir
Binalarını söküp taşını çekmişler
Tarla yapıp arpa buğday ekmişler
Şimdi de yerine çamlar dikmişler
çamların gür ola aşağı şehir
Çoçukluğum senin koynunda geçti
Genç yaşta kaderim gurbeti seçti
Hep günlerim sana hasretle geçti
Seni unutamadım aşağı şehir
Ben sende doğdum sen benim anamsın
Yurdumdun yuvamdın evim binamdın
Şu halini gördüm yürekten yandım
Sende benimle yan aşağı şehir
Kar yağınca dehlizlere dolardık
Öküzlü nal mıh gülle oynardık
Bazan koşar güler bazen ağlardık
Bizi avuturdun aşağı şehir
1943 yılı seni terkettim
Kaderime uyup gurbete gittim
Bütün yıllar seni hep hayal ettim
Hayalimi yıktın aşağı şehir
Ben süleyman gelip çevreni gezdim
Haline üzülüp bir destan yazdım
Belki bu destanla senide üzdüm
Ne olur bağışla beni aşağı şehir
SÜLEYMAN ARSLAN
Süleyman Arslan BesniKayıt Tarihi : 20.7.2010 11:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!