“Asa en tekrahü şey’en” sana vird-i zeban olsun
Bu sırrın urma dem asla çerasından çünundan
Hilmi İSTEPAN
Zamanın bozulmasından aşıkların Allah,yolu yolcularının şikayet etmesi abesle iştigaldir ki kulu menzilinden alıkoyar.Doğru olan Kainatta ki bin bir şuunatın,birer cilve-i Rabbani olduğunu bilerek her kıssadan bir hisse çıkarmak,menzil almak,saniyeleri,saliseleri
dahi sayılı olan kıymetli zaman hazinesini boşa harcamamaktır.Kur’an bizi bu konuda uyarıyor;
“Asa en tekrahü şey’en”; Hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olabilir,
sevip hoşlandığınız bir şey de sizin için şer olabilir.(Bakara; 216)
Şair; Bu hakikati kendine vird edin ve bu keşf ettiğin sırrı asla çevresinden kıyısından kimseye verme.Zira; sır saklanandır.Atalarımız ne güzel söylemiş,bizleri çağlar öncesinden uyarmışlar.”Sırrın senin kölen olur,
onu açığa vurursan sen o sırrın kölesi olursun”.Mü’min uyanık olur.”hadisi gereğince hikmetler ve ilahi sırlar ancak ehline verilir.Ehline verilmeyen sır ise tıpkı domuzun boynuna asılan altın bir gerdanlık gibi sırıtır.Ehli dilin,hak ve hakikat sırlarını cahillere vermesi bir çok tehlike ve sakıncalar doğurur ki ehli hak bundan şiddetle imtina etmelidir.
Kayıt Tarihi : 16.11.2010 17:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayırlı çalışmalar ve hayırlı bayramlar dilerim.
TÜM YORUMLAR (1)