Hep seni bekledim gelmeyen
Çocukluğumda, o altın çağda
O eski masallardan çıkıp ansızın
Kırbacı, sihirli seccadesi ve Keloğlan'la
Göklerin yedi kat güzelliğinden
Hep seni bekledim gelmeyen
Gençliğimde, o hür aynalarda
O cömert çağrısında çeşmelerin
Delikanlı bilekler üstünde
Beyaz gelinliklerle salınıp giden
Hep seni bekledim gelmeyen
Çılgın vuruşunda yüreklerin
Yağmur sonrasında bir sabah
Denizle güneşin kucaklaştığı
İstanbul'un en güzel semtinden
Hep seni bekledim gelmeyen
Yaylalarda, dumanlı doruklarda
Doru taylar üstünde uçarı, kaygısız
Mavzer namlularında sıcak, emin
Ve Köroğlu gibi dağların yücesinden
Hep seni bekledim gelmeyen
Kavgalarda düşman bakışlarında
Soğuk parıltısında bıçakların
Emsalsiz dostluklar uğruna
Yiğit yüreklerle vurulup düşen
Hep seni bekledim gelmeyen
Çocuk seslerinde akşam üstleri
Daracık sokaklarında küçük şehrin
Köşe başlarını döner dönmez
Anne sevgilerine karışıp
Uzak dünyalardan gülümseyen
Hep seni bekledim gelmeyen
Hep seni bekledim gelmeyen
Kavgasız, şarkısız ve umutsuz...
Beklemek hep beklemek, beyhûde, boş
Ne kalbim yitik sevgilerle sarhoş
Ne de mes'ut bakışlarına vurgunum.
Artık vakit geçti yorgunum.
Kayıt Tarihi : 11.5.2001 15:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu muhteşem şiirinizi yıllar önce okumuştum... Siz şiirimizin zirve şairlerindensiniz...Bu net' te sizi görmekten mutlu oldum. Hap Ankara' da Feyzi Halıcı üstadın düzenlediği 'Fasıl Bar' da ki şiir günlerinde dinlerdim şiirlerinizi. İşte bu net'in güzelliği ki, sizi bize ulaştırdı. İyi ki varsınız üstadım... Selamlar, saygılar...
TÜM YORUMLAR (2)