Oyuncu 1
Artık söküp alabilirsin o sahne ışıklarını yüzünden
Sakın çıkma göğsümün kafesinden,
Vurulursun sonra.
Bir şarkı tutturup, hicranı makamlarından
Koynum derin bir sığınaktır anılar sokağın da
Bırak rüzgâr nasıl dilerse öyle söylesin şarkısını
Firari ömrümüzden, kaç mevsim düştü ki yüzümüzden
Ve saçaklarımda kırlangıç çığlıkları
Cenin düşlerinden
Ve tükendi sokaklar ıslak bir veda mektubunun öznesinde
Kemancı sen de çal, kendi şarkını çingene çiçekçilerden
Çünkü Arap şükrü sokağı, adını satan bir yosmadır zaten
Ve yollar karanlıkla taranırken ellerin bıçak çentiği,
Sivri uçların da zamanların
Ve ben, göğsümde Elifleşmiş bir yaraya sarılarak
Bir eskici hüznüyle çekip giderken anılar çıkmazından
Kan çiçekleri düştü yıllara ardımızdan
Sözcükler de yitirdi artık varlık sebeplerini
Ve kışkırtıldığında zamanlar
Yüzler arsız sırıtışlarıyla düşerken ardın sıra
Bil ki, gölgen de bir el atar arkana kalçandan sonra
Yitik elvedaları şimdi silerken şiirlerimden
Bıktım artık o rafine bunalımların paylaşılmaz ıssızlığından
İşte gidiyorum bir cinneti sırtlayarak düşlerimden
Ve kırlangıçlar altı ay yaşarmış bilirsin
Kaç göz kendi sancısını kirpiğinden saklar ki,
Tıpkı makyajını tazelercesine aynalardan
Artık söküp alabilirsin o sahne ışıklarını yüzünden
Gün ışığıyla yeniden yıkanarak canım…
Ayhan Sarıoğlu
3(6) 2009
Kayıt Tarihi : 24.6.2009 22:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!