şehrin bütün ışıkları saldırıyordu
kan ve gül kokuyordu gece
uzun ince bir kahpenin zerafetinde çiğneniyordu arnavut kaldırımları
ve binlerce insan yürüyordu kendi karanlıklarının içinde
acıyı.. şehveti.. hüznü.. gizlemiş yüzler
derman arıyordu kadehlerde...
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
M::::koca bir balkona serilmişti haliç
U::::dudağını uzatmıştı deniz öp diye
H::::yüzyılların yorgun sesiyle
T:::::çığlık çığlığaydı konstantinapol,bab-ı ali, asitane
E:::::
Ş:::::uzağında konuk ettiği yıldızlarıyla
E:::::yüzünü indirmiş bakıyordu ay
M:::::kim bilir kaçıncısını izlediği bu arsız geceye...
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
:::::::::::::::::::::s:n:::a:y:f:e:r:::a:r:t:u:ç:::::::::::::::::::
::::::::::::::::::y:ü:r:e:ğ:i:n:i:z:e::::s:a:ğ:l:ı:k::::::::::::::
istanbul dinletisi..tebrikler
Ahhhhh bütünüyle İstanbul
Kutluyorum canım seni
Sevgimle
'Arsız Gecelerin Hüznündeyim' bu ne güzel bir siir basligi..bence bu baslik üzerinden bir sarkisözü yazilabilir...
Sayın Ayfer Artuç
şiirin o kadar gerçekleri yansıtmışki bir an kendimi kaldırımların karanlığında giden o çirkin sarkıntıları gördüm.
gecenin sessizliğindeki ümitlerin tükendiğini yaşadım. duygu yüklü olmuş hüzünle dolmuş.
tebrik ediyorum .selam ve saygılarımla.
tek bir güle satılan umutları doldurmuştu sepete çingene kız
beş para etmeyeceğini bile bile..
yetmeyen nefesiyle üflüyordu ‘ney’i dede
bir şehrin güzelliği kadar o şehrin gerçekleride yansımış şiirinize..çok güzeldi..tebrikler..sevgimle
Şair İstanbul temalı şiirininde, İstanbul’un yazı ve tura taraflarını sorguluyor. Kan ve gül gibi iki zıt karakteri birada kullanarak İstanbul’daki yaşamı iki kelimeye sığdırabilme başarısını da göstermektedir. Şiirde kesin bir zaman kavramı üzerinde durulmamakla beraber döneme ışık tutan bir yapıt niteliğindedir.
şehrin bütün ışıkları saldırıyordu
kan ve gül kokuyordu gece
uzun ince bir kahpenin zerafetinde çiğneniyordu arnavut kaldırımları
ve binlerce insan yürüyordu kendi karanlıklarının içinde
acıyı şehveti hüznü gizlemiş yüzler
derman arıyordu kadehlerde...
Bu ilk buklede şair, İstanbul’daki gece hayatını sorgulamakta. Gülen yüzlerin, tokuşan kadehlerin ve neon işiklerının ardındaki gerçeklere değinmektedir.
tek bir güle satılan umutları doldurmuştu sepete çingene kız
beş para etmeyeceğini bile bile
yetmeyen nefesiyle üflüyordu ‘ney’i dede
vitrin camlarından dökülen mankenler
ve parlak neon ışıkları eşliğinde..
ve uğultlar arsında yokolduğunu bile bile
çoktan yitmiş ruhlara hediye
Şair burada İstanbul gecelerini, güzel mısralarla betimlerken kayıp giden umutlardan da yakınmaktadır. İnsanların gide gide özünden uzaklaşıtığını da dile getirmektedir.
koca bir balkona serilmişti haliç
dudağını uzatmıştı deniz öp diye
yüzyılların yorgun sesiyle
çığlık çığlığaydı konstantinapol,bab-ı ali, asitane
uzağında konuk ettiği yıldızlarıyla
yüzünü indirmiş bakıyordu ay
kim bilir kaçıncısını izlediği bu arsız geceye
İstanbul’un bütün sıkıntılarına rağmen bir umut şehri olduğuna, hala çok güzel olduğuna, tarıhi bir kent oluşu ve denizi ile mükkemel geceler yaşatan bir mega şehir olduğuna inanmaktadır şair.
çok güzel dizeler, anlatım harika....tebrikler........
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta