Aynılıklarda yeniden dirilmek tenine her bir dokunuş..
Alevlerin içine düşmek,tutuşarak kavrulmak
Fıtrattan gelen arzular silsilesinde..
Yasaklı oldukça bedenler kenetlenmelere
Delice mahkum oluşlar vuku buluyor
Yasam hücrelerinde..
Hayatın boşluğu hiç sarmamıştı bu soğukluğuyla.
Hiç kaybolmamıştım içinde böylesi.
Hiç uğramamıştı buralara sonbaharlar öylesi hüzünlerle.
Dokunduğum her yaprak sararırken,
Tutunacak bir dal kalmış mıydı parmaklarımın ucunda.
Yitirmiştim.
Yorgunum.
Ağırlığında eziliyorum bu hayatın.
Üzerine binen yüklerin ve kaldırabileceklerin
Dengesizlik yarışında.
Gülümse
Ama ne için?
Hakkın yolunu unuttuk unutalı,
Yüzlerde bir tebessüm eksik.
Bir yan hep yaralı,bir yan hep durmaksızın acıyor.
Boşluk sarıp sarmalamış,
Kaybolmuşuz içinde de farkında değiliz.
Hakk çağırmış huzuruna biz derin hülyalarda.
Gafletin şarabı içilmiş,
Mühürlenmiş kulaklar duymamak,
Şeritlenmiş gözler görmemek,
Lal olmuş diller onu söylememek için.
İçimizde yaşarken nasıl yok sayarız seni bilinmez
İnsanoğlu bu Rabb ne söylesen de kafi etmez!
Ah bir bilse seni yok saymak,
Kendi yokluğuna kanaatten öte değil.
Kadehimde seni içtim dün yudum yudum.
İçtiklerim başkaydı içimden geçen başka.
Sanki sen vardın karşımda,
Gözlerinin elası dikilmiş yine gözbebeklerimin içine.
Konuşmadan anlaştık bütün gece,
Bir sen baktın derinlere bir ben.
Mağlubiyete yaktım sigarayı,
Dumanı süzdüm ciğerlerden,
Soludum usul usul...
Aynaya yansıyan bir bene baktım,
Bir de hasta,yorgun ruhun izlerini tasıyan ben.
Bir madalyon,iki yüz,
Sus ve git!
Kaybolma yüzümün ince çizgilerinde bir kez daha..
Bakma gözlerimin en derinlerine!
Ve yok ol bu masalda,saçılan peri tozlarımda.
Hiç olmamış gibi değil de
Hep varmış gibi kal yanımda..
Sevmeden değmek yavaştan bir tene,
Her dokunuş bir sen demek.
Bıraktığın izler,
Her değişte daha da sen olurken,
Büyüyen izlerim ve ben kalakaldık işte.
Tanımsızlara,belirsizliklere bırakıvermek bir an kendini..
Kaybolmak boyunu aşan sularda.
Senden ötede sen kimliklerine sığınmak
Nedensiz kendinden vazgeçişlerinle..
Acısı dayanılmaz hiç olmadıgın kadar gercek olan senle yüzleşmenin!
Gizlenen sırların günyüzüne adım atarken birer birer..
Kırmızı senin rengin belki de..
Yüzünde gamzene eşlik edişiyle bir büyü salıyor gizlice.
Hep gülmek sen kimliğinde.
Hayatın her rengi yakışır da ah o kırmızı bir başka sende.
Mahçupluğun yansıyor yavaşça yüzüne.
İfaden,tavrın kırılganlaşıyor öylece.
Güzelliğin gözler önünde kat be kat artarken sessziliğinle..
Kırmızıya bürünmek olmalı her an sende sadece..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!