…Getirin,size savuruyorum
Savurdukça taşlarımı
döktüğümü sanıyor sır(r)ımı rüzgar
Dağ yoluna sarmıştık
Ötelerin çocuğunu severdi deniz
Bizse martıları saymaktan
yorgun düşmüştük.
Şafağı iki kaya arasından pusuya düşürdük.
Uslanmadık.Usanmadık.
Çünkü aşka şeylerin aşinası olmaktı tek derdimiz
Bir soluklanayım dedikçe
Çavlanlara daldın sen
Susamışlığın kutup yıldızı telaşı.
Kozalaklardan şehir yaptın
Aç bıraktın günleri.
Baktık kasabanın ışıklarını söndürmüştü tavşanlar
Şair olduk
Yüreğimizde karanlığın dipdiri siyahı.
Fayton takımlarının şakırtıları sonra barikatlar
Delik deşiktir kopup geleceğimiz yarınlar
Bakır sinilere düştü testekerlek hiddetim ,
Yüzümü gizledim tüm şairlerden
tuz taşıyan ırgatlardan metanet getirdim sana
Direnişler yonttum ufuklardan.
Nerede görürsen
İlk fırsatta çullan çaresizliğimin hatırına ,
Kağnılara yükle gözlerimi,taşınsınlar
Birlikte kaybolduysak suçumuz ortak ,ağlama.
Şimdilerde alnımda fırtınalar yüreğimde çöl yeli.
Körfezden düştüm
Yol orda kalsın durak sızlanmasın
Fırlatılmış bir usturasın sen
Ellerimden tut,ucuna sür, kanasın…
Kayıt Tarihi : 26.5.2020 18:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!