/nihayet bu şiirde bitti diyorum, son noktasını koyunca
geçip karşısına onlarca kez okuyorum,
ilk dizeden en sonuna/
*
-ve nokta... nokta...nokta...,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Her şiirin bir hikayesi var... 'Noktaların imgelediği söylenmemişleri' anlatır, genellikle... O yüzden olsa gerek, başlık yerini hiç yadırgamamış...
Şiirin iddiası mıdır, yoksa şairin mi, bilmem... 'Her bitiş, yeni bir başlangıç' değildir diyor... Kapağını kapadığı şiir defteri ise şahit.. Oysa, bir şey bitmeden, yeni bir şey nasıl başlasın? Sevgili Dostum 'yeni şiirim' diye sayfasına koyduğunda, bunu soracağım...: 'Hani sondu!?':))
Tebriklerimle... Şiiri okumanın tadı için teşekkürlerimle, Sevgili Dostum...
'geçip karşısına onlarca kez okuyorum,
ilk dizeden en sonuna' Tebrikler üstad, aynen dizedeki gibi ilkinden en sonuna zevkle okuyorum. Mutlu yarınlar...
Şiir üredikçe şiirler şairleri yalanlamaya devam edecek.
Harikaydı ve yürekten tebrikler efendim. Ant+10
Saygılar...
Kurgu MÜTHİŞ, şiir MÜTHİŞ, hikaye ve final MÜTHİŞ .Üç nokta.
Şiirde şiir bitiyor, şiir başlıyor.
Sayın ÇEŞTEPE şiirin doruklarında geziyorsunuz. Bilmiyorum bu konu bu şekilde hiç düşünülüp şiiri yazılmışmıdır şimdiye kadar ama herbiri o kadar farklı konulardan ve içinde herkesin kendini bulabileceği şekilde yazıyorsunuzki bize sadece alkışlamak ve şiire ve şairine saygı duymak kalıyor. Tebrik ediyorum.
Antolojime ve listeme alıyorum tam puanla.Birde yıldız ekleyerek.
‘’Size daha önce de “şiirler, şairlerin yalancısıdır” dememiş miydim?’’
‘’Ger derse Fuzuli ki “güzellerde vefâ var
Aldanma ki şâir sözü elbette yalandır’’
Bunu şiirin muhatabı düşünsün, ‘şair’ ne söylese okuyana hoş gelir…
Kutluyorum Sayın Cevat Çeştepe beğeniyle, saygı ile..
haydi maestro,orkestra dokuzuncu notayı bekliyor
kutlarım
namık cem
Şairin dünyasında şiire nokta koymak ancak şairin yitimiyle fiilen biten bir olgu gibi gözükse de bir şiirden diğer şiire geçişle,şiirleriyle daima gönüllerde yaşantısını sürdürecektir.Çok güzel anlam yüklü bir çalışmayı severk okudum kutluyorum usta kalemi,saygı,sevgilerle.
Arkadaşım yüreğinize ve güçlü kaleminize sağlık elinize ve sevgi dolu yüreğinize şiirde bükülmeyecek bileğinize sağlık beğenerek okudum tebrik etmek gerekir böyle güzel şiir yazanı kutlarım çok güzel ve anlamlı bir şiir kaleminiz daim olsun saygı ve sevgilerimle...
Sabah kalkıyorsunuz Pencereyi açıyorsunuz .Mis gibi bahar kokusuyla birlikte ,camın içinde usta bir bahçıvanın özenle topladığı bir demet çiçek ve bir duygu sağanağıyla yıkanıyorsunuz her bir çiçeğin yapraklarında .Ne müthiş bir şey bunu yaşamak. İşte bu sizin bazen dizeleriniz bazen şiir gibi yazılarınız.
Sizin nasıl şiir, nasıl yazı yazdığınızı iyi bildiğimi sanıyorum sohbetlerimiz sırasında anlattıklarınızdan. Her bir kelimenin nasıl özenle seçildiğini, cümlelere ya da dizelere nasıl duygularınızı kattığınızı ve yazılanların ardından konan son noktanın nihayetinde nasıl bir gururla (bir başarının ardından hissedilen) şöyleeeee düşlere dalışınızı, bir eseri tamamladıktan sonra duyulan mutlulukla” uğurlar olsun” deyişinizi hisseder gibi ve hatta görür gibiyim.
Güzel bir yazıyı, güzel bir şiiri hele ki içinde insan kendinden bir şeyler bulunca okumak o kadar zevkli ve o kadar haz verici ki. Bazen okumaktan öte sanki bir hayatı anlatan usta bir ressamın fırçasından bir resmi seyreder gibi.Öyle bir şey yazdıklarınızı okumak.
Dilerim ki son noktadan sonra yeni şiirler için şiir defterinin kapağı en kısa sürede tekrar açılsın ve bizler, biz şiir sevenler bir kez daha duygu sağanağının altında yıkanalım. Ben inanıyorum ya da kim bilebilir ki inanmak istiyorum belki de her bitişin yeniden başlamak olduğuna. Her gecenin ardından nasıl yeni bir gün doğuyorsa işte öyle bir şey yeniden şiir defterinin kapağının açılması.
Alkışlarımı, sessizce değil coşkuyla bırakıyorum sayfanıza ama sizin mütevazilikten ötürü sessizce kabul edeceğinizi bilerek Ve tabiî ki saygılarımı sunarken ben de son noktayı koyuyorum bir dahaki muhteşem eserinize kadar…
Şiir, şairin dünyasıdır, yaşantısıdır.
Dilerim, şiir defterinin kapağının kapanması bir mecazdır sadece Cevat ey,
Sonundaki noktalar, hele üç tane, ardarda ise, hani küçükken bir oyunda 'al kardeşim, ben yoruldum, sen oyna'
derdik, o anlamdadır bence...
Teşekkürle kutluyorum Cevat Bey,
saygımla,
Ünal Beşkese
Bu şiir ile ilgili 89 tane yorum bulunmakta