/topaç dönmeye devam ediyor ama o sokak çoktan kaybolmuş bile/
-ey adı, adım olan çocukluğumun sokağı.., şehrim benim,
dumanları hala tüten anılar yangınımın içindeki kıvılcım…
daha dün., arasından seyretmiyor muydum seni uyku perdemin
kaybolup gitmişsin işte arkana bile bakmadan,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiir aldı götürdü beni çok uzaklara,
hüzün,duygu ne arasanız var,
şiir gibi şiir okudum,
yüreğinize sağlık çok değerli Cevat Hocam.
ÜSTADIM TAM PUANLA ÇOÇUKLUĞA VEDA EDER GİBİ BİR SESLENİŞ SANIRIM ÇOK DUYGULANDIM KUTLARIM SEVGİLER ÜSTADIM
-ey adı, adım olan çocukluğumun sokağı.., şehrim benim,
dumanları hala tüten anılar yangınımın içindeki kıvılcım....derin bir uykuya dalar gibi dalmız anılarımıza bitmeyen bir masal gibi ne güzel yansımış saygın kaleminize üstadım geçmişin anılarıyla beslenen süslenen yüreklerin sevinciyle kutluyorum bu paylaşımı yapan saygın kaleminizi eline yüreğine sağlık güzel paylaşımlar adına sevgilerimle
Çağ öylesine çılgın bir teknoloji çağı oldu ki atinin gençleri sıkıntıları, yolunda gitmeyen durumları böylesine zarif bir şekilde ambalajlayıp sunan, kalemi sevgi ve yaşanmışlık dolu yazarları tanımak şansına erişemeyeceklerdir.
Şiir okurları edebiyat severler imgenin daha şimdiden şekil değiştirdiği yenilerin şiirinde bir lezzet bulamayacaklar; torunlarımız değilse de onların çocukları okuduklarından keyif alamayacaklardır.Sayın Çeştepe sizi bu güzel eserinizden dolayı kutlamanın sevincini yaşıyor, sağlık afiyet ve olmazsa olmazımız size nice şiirler diliyorum baki selamlaar
Yüreği güzel şair o kadar sıkı sarılmış ki hatıralara hala topaçlar dönüyor o sokakta, ve kent yaşandığı gibi kalıyor anılar da sarılsada sarılmasada.Teşekkürler Cevat Bey...
Bir çarktır ki yaşananlar
Geri dönüşü olmayan
Her şey yerinde olsa da
Bulunamıyor kaybolan
Giden günler aldı gitti
Vermezler o vakitleri
Çocukluğum vardı bitti
O terk etti gençlikleri
Sayın abim kutlarım beni nereden nereye aldığını bilemediğim şiirinize katılma hevesi verdiniz nicelerine dilerim kalemin,z susmasın
Bir derin kuyuya imek gibi, zamanın dibinde kalmış bir hazine gibi çocukluğun ve gençliğin anılarına dokunmak için..
Hele, o anıların içinde kalmış Arnavut kaldırımı sokaklar ve boğaz vapurlarına sinmiş eski İstanbul kırıntıları varsa...
Ve hele, bu inişte, masanın üstünde ince belli bir bardak ve aklı başka her şeyden arındıran bir sigara varsa...
Yalnız bu derine gidişi en vahim yanı, yukarı çıkıp, başınız juyunun çemberinden dışarı çıkarttığınızda, bu günü teneffüs etmek
Şiirin büyüsünün bozulması gibi...
Çok güzeldi yine Cevat bey,
Teşekkürlerim, saygı ve sevgiyle efendim,
Ünal Beşkese
Paylaşım için teşekkürler üstadım
Her bir satır farklı bir mananın
ve hayalleri renklendiren renklere
adeta kalıp ve şablon olmuş.. Çok güzel
HELE ŞU;
sanki binmişim Galata’dan bir gemiye de el sallıyormuşum gibi
Kızkulesi bir bakış bakıyor ki arkamdan,
yoksa bana mı öyle geldi.
inan ki gülüm., bir ayrılık fotoğrafına ancak bu kadar sığar hüzün…
Ancak bu kadar olur..
ELBETTE TEBRİK EDİLMELİ
Saygıyla selam ederim.
Acıdır vedalar eğer bir gün kavuşma umudu olmasaydı...Harika bir şiir..Kutluyorum,saygı ile.
Aslından yılların ve anıların eskiliği değil canı yakan; O sokak ve mahallelerden ruhlarının çalınması, değerlerinin değersizleştirilmesi dir acıtan üzen... Dün ile bu gün arasında gel git ler yaşayan bizle bunu çok daha iyi gözlemlediğimizden olacak ki ruhsuz bırakılan o sokak, cadde ve değerlerin yokluğu daha bir yakıyor yüreklerimizi...
Güzel bir şiirdi, Kutluyorum Cevat Bey...++
Bu şiir ile ilgili 72 tane yorum bulunmakta