Duvar yazılarım…,
memleketime, sana ve her zaman insanlığa benzeyecekse tadı, aydınlığımın
arabesk acılara değil, yürekte bitmeyecek sevdalara çıksın adı, eşkıyalığımın
sel üzerinde köprüler kurarken eğer, tanışacaksam ihanete ait ilk kurşun ile
o kurşun ciğerde onur gibi taşınmaya değer, nöbet yerinin tesliminden önce arkadan gelenlere…
* * *
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Söyleyecek söz ,ekleyecek tümce yok tüm puanlar size,saygılar ve sevgiler le..........
Beşer ;
Mazi derelerinden istikbal,
tepelerine çıkarken, hikmet-i
hükûmet karşılarına çıktı,
Necisiniz, nereden gelip
nereye gidiyorsunuz deyip
sual etti. Bu suale, ancak
insanların reisleri cevap verdiler.
Dünya misafirhanesinde kalacak
bu misafirlerin, arkalarında kalan
mazileri ve önlerinde ki atileri
bitmeyen yolculuğunda ÖĞRENDİK-
LERİ kumanyalarıyla YOLCULUKLARIDIR.
ARKADAKİLERE YER AÇMALARI GEREKİR.
Üstadım bunları düşündürdünüz. Teşekkürler
Bedri Tahir Adaklı
Tam puanla kutluyorum sizi
Bu nadide çalışmanızı ve emeğinizi kutluyorum sayın şair, kaleminiz daim olsun. Şiiriniz tam puanımla listemde yerini aldı. Saygılar...
'Arkadan Gelen Sesler'
Canlılar için yaşam dirimsel bir süreçtir. Bu sürecin tekdüzeliğinden insan kendini kurtardıkça onun yaşamsal estetik tavrını daha iyi anımsar. Bu özellik canlılar türünün en gelişmişi biz insanlara verilmiştir. Zaman zaman yaşamın nesnel boyutunun ötesine geçerek yaşamın gerçek anlamının madde-anti madde ikileminin dengesi olduğunu rahatça anlayabiliyoruz. Sürecin geleceğini kesinlikle bilemeyen insan, içinde bulunduğu zamanı geçmişinden gelen ( arkasındaki sesleri) duyumsayarak değerlendirir. Arkamızdan yükselen selerin tümü yaşamdır, yaşamı tümüdür.
Çok enterasan bir konuyu şiir diliyle işlemekle, şiirinizi okuyanlara güzeli, olumluyu düşünme kapısı açmış olduğunuz için kutluyorum. Yaşam yaşamaya değer.. Başarı dileklerimle.
Şiir biraz daha içerikçe değişik ve güçlü geldi bana. Fazladan sözcüklerden de kaçınılmış gibi. Ve toplumsal ile kişisel bazdaki duygu bağlamı şairin kişisel sevgileriyle toplumsal sevgiye ulaşmasını ,kişi-toplum ayrılmazlığını güçlü bağlarla dile getiriyor ve aynı zamanda geleceği işaret etmesi övgüye değer bir betimlemedir...
hoş geldin yüreğime
baskıdan yeni çıkmış bir resim kadar lekesiz ve parlak
özlemlerim her gün daha artarak
bir sonraki bir öncekini aratarak
hoş geldin sensizliklerime..
kutluyorum
namık cem
/rehavet saati gelmeden, bir sigara yakayım mı ateşinden, ne dersin…/
şimdi…,
küllükteki külleri karıştırıyorum, izmariti ile tadı damağımdaki son sigaramın
sevabını kendime yazıyorum, ihanet etmeyip müstehcenliğine yaşadıklarımın
yan gözümdesin sevdiğim, ne kadar yorgun yerleşse de vazolarına çiçekler
görüyorum dinmişliğini hasretlerin, öylesine canlı açıyor çiçeklerdeki renkler.
**
Hasretler umutla yoğrulduğunda
Hep canlı açar çiçeklerdeki renkler
Yaşamak için umut
Umut için yaşam gerekir
Bilir yürek sevip sevildiğini
Düşüncene gelir düşünceleri
Sevgilinin hayali hep gözbebeğinde olsun yeter ki...
Kutluyorum.
Yüreğinize emeğinize sağlık.
Saygımla...
yaşamak acıya dahil çoğu zaman,güzel şeyler getirecekse yaşamaya değer...şiirlerinizde farklı bir yazım tarzı kullanıyorsunuz ama kopukluk yok,hissettiriyor okurken.Güzeldi çokça
kutlarım
sevgiyle...şiirlerle kalın
Yaşarken acısıyla, umuduyla yaşanan, arkadan gelenlerce, çoğu zaman hatırlanmayacak olan yaşamımızdan harika kesitler.
Ne yazık ki, geçmiş tekelleşen düşüncelerin elinde insanlığa sunulmaktadır.
Tekelleşen düşünceler, siyasi erklerinden kaynaklanan beslenmeler ile geçmişe ışık tutarlar...
Mesela Osmanlı batıya yenildiğinden bu güne ülkemiz batıya penceresini açarak geçmişine baktığındığında, bizim için geçmiş batının geçmişi olur. Düşünüşüyle, felsefesiyle ve daha bilmem necisiyle...
Bir gün gelir pencere batıya kapatılır ise, geçmiş yeni açılacak pencereden seyredilir.
Yarın, her birimizin geçmişi hangi tekelin açtığı pencerenin önünde duracaksa, arkamızdan gelenler onu görecekler.
Ya göklere çıkarılıp her gün tekrar edilen bir anılar dizisi olacak..
Ya da sanki hiç yaşanmamış gibi zamanda duracak...
Geçenlerde bir program izliyorum. 19. yüzyıla kadar dünya sümerleri bilmiyormuş....
Şimdi ise, orta doğu dinlerinin kökeni üretkeni olarak yorumlanıyorlar.
Dünyanın 7 bin yıl (ki varsayım) yok saydığı, bilmediği bir yaşam, bugün ortadoğu dinlerinin temeli, üretkeni olarak algılatılmaya çalışılması sanıyorum tekelleşmenin hangi boyutlara ulaştığını ulaşacağını bize örneklemektedir.
Ancak asıl olan şey, bizim kendi yaşamımıza verdiğimiz renklerdir. Arkamızdan gelenlerin algılayacakları renkler değil...
Bana öyle geliyor ki, hiç bir zaman arkadan gelenler, yaşayanların renklerini anlamamışlardır.
Yine bana öyle geliyor ki, arkadan gelenler sadece işlerine geldiğinde önceki yaşamlarının renklerini kendi çıkarlarına yorumlamışlardır.
Değerli çalışmanızın bende uyandırdığı düşün serisi için teşekkürler.
Anlamlı, dolu dolu çalışma okumaktan dolayı onur duydum.
Bu şiir ile ilgili 106 tane yorum bulunmakta