Duvar yazılarım…,
memleketime, sana ve her zaman insanlığa benzeyecekse tadı, aydınlığımın
arabesk acılara değil, yürekte bitmeyecek sevdalara çıksın adı, eşkıyalığımın
sel üzerinde köprüler kurarken eğer, tanışacaksam ihanete ait ilk kurşun ile
o kurşun ciğerde onur gibi taşınmaya değer, nöbet yerinin tesliminden önce arkadan gelenlere…
* * *
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
sel üzerinde köprüler kurarken eğer, tanışacaksam ihanete ait ilk kurşun ile
o kurşun ciğerde onur gibi taşınmaya değer, nöbet yerinin tesliminden önce arkadan gelenlere…
sonra;
Ali’nin attığı top Ayşe’nin ellerinde, ikisi birden yan-yana, aynı duvarın önünde
arkadan gelen seslerden öğrenecekler, neler yaşayacaklarını, gelecek günlerde
Ve sonunda
Şimdi tekil, sonra çoğul olmak, işte umut budur
Ben şiiri buralarından okudum ikinci okuyuşumda...
Kutluyorum Cevat Bey,teşekkür vesaygılarımla,
Ünal Beşkese
Şimdi tekil, sonra çoğul olmak, işte umut budur …
Duvarda yazılanlar değil, ardından gelen sesler, işte yaşam budur…
Üstadım izninizle şiirin hikayesini yorumum olarak sayfanıza bırakıyorum.Saygılarımla, Şükrü Topallar
sayfanıza iyi ki gelmişim diyorum..her defasında..usta kaleme sevgiler..saygılar..
birikim bu işte..
bilgiyi biriktirmek..
biriktirmek..biriktirmek
tekilken çoğalmak..çoğalmak..
ve şiir olmak..
Yaşamın sihirli döngüsünü, gönlünüzün zengin hayalleriyle bir mücevher parıltısında ifade etmişsiniz.
yağmurdan mı geldin, yoksa denizden mi, saçların ıslak, hoş geldin…/
şimdi…,
yağmur günlerinde ve tam ortasındayım, boyumu aşan bereket tarlalarının
iyi ki sen varsın oluyor adı, karanlık yağmur gecelerinde kaçan uykularımın
bir sabahı bulduğumda, görmesem pencere buğusunda kırmızı dudak izini
bir daha duyamam korkusu sarar içimi, yıldızlardan gelen ışık seli gibi sesini.
sonra;
bu liman ki huzura terkedilmiş mavi olur, çığlıklar saklanır dalgalar arasına
dağılmasın martıların anlattığı masallar diye, kilitleri düğümleriz kapılarına,
fırtınalar koptuğunda.
Kaptan'ın seyir defterinden yine .Umudu toplamış yüreğine..Yaşmın bize sunduğu anlar tekil ya da çoğlul olmak umuda yürekte saklanan..Beklenmedik sesler duyulur önce derinlerden sonra hayrkırışlar bir sevda öyküüs olur sonra arkadan gelen sesler sessiz bir limana sığınır... umut elini uzatır karanlığa güneş doğar yaşam anlarda saklıdır anlar sevgide..Nacizene anladığımı snadığımdı he rşiir okuyucusuna aittir ya aldım kendimce.Şaire şiire kaleme tbrikler..Açık denizlere doğru yol alsın umut ..tm puan..
Şimdi tekil, sonra çoğul olmak, işte umut budur …
Duvarda yazılanlar değil, ardından gelen sesler, işte yaşam budur
pencerenin dşındakileri görebilmek gibi her yapmur damlasının aslında içinde neler gizli olduğunu bilmek gibi yıldızların görüntüsünden çok büyük bir gezegen olduklarını bilmek gibi
duvarların ardından gelen sese kulak vermek gibi bencede işte yaşam budur farketmek...
değerli ustam yürekten kutluyorum tebrikler
tam puanımla listemde
Öncesi ve sonrası..Yaşlandığımızda ve dönüp geçmişimize baktığımızda, ikinci kez keyif alabilmek önemli değilmi?..Umudunuz hiç azalmasın..Kaleminize saygılar sn.Çeştepe..(+)ant.
Yürekte bitmeyecek sevdalara arkadan gelenlerin sevgi dolu yüreklerin seslenişlerinin yankılarının hiç eksilmemesi ve duyulması dileklerimle..
yüreğimle kutluyorum Cevat bey ve antolojime alıyorum çalışmanızı.Saygımla
yağmurdan mı geldin, yoksa denizden mi, saçların ıslak, hoş geldin…/
şimdi…,
yağmur günlerinde ve tam ortasındayım, boyumu aşan bereket tarlalarının
iyi ki sen varsın oluyor adı, karanlık yağmur gecelerinde kaçan uykularımın
bir sabahı bulduğumda, görmesem pencere buğusunda kırmızı dudak izini
bir daha duyamam korkusu sarar içimi, yıldızlardan gelen ışık seli gibi sesini.
/rehavet saati gelmeden, bir sigara yakayım mı ateşinden, ne dersin…/
şimdi…,
küllükteki külleri karıştırıyorum, izmariti ile tadı damağımdaki son sigaramın
sevabını kendime yazıyorum, ihanet etmeyip müstehcenliğine yaşadıklarımın
yan gözümdesin sevdiğim, ne kadar yorgun yerleşse de vazolarına çiçekler
görüyorum dinmişliğini hasretlerin, öylesine canlı açıyor çiçeklerdeki renkler.
sonra;
vazgeçiyoruz günbatımından, elimizle tutuyoruz güneşi, yanıyoruz yanmasına
ve bozulmasın dünyanın düzeni diye, uğurluyoruz güneşi gene kendi dünyasına,
gün batımlarında.
Yorumsuz:))))
Tam puanımla listemde sevgili Çeştepe....
Yasemin kokulu sevgilerimle yüreğinizden öpüyorum...
Bu şiir ile ilgili 106 tane yorum bulunmakta