Arkadan gelen sesler Şiiri - Yorumlar

Cevat Çeştepe
1210

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

Duvar yazılarım…,
memleketime, sana ve her zaman insanlığa benzeyecekse tadı, aydınlığımın
arabesk acılara değil, yürekte bitmeyecek sevdalara çıksın adı, eşkıyalığımın
sel üzerinde köprüler kurarken eğer, tanışacaksam ihanete ait ilk kurşun ile
o kurşun ciğerde onur gibi taşınmaya değer, nöbet yerinin tesliminden önce arkadan gelenlere…

* * *

Tamamını Oku
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak 06.08.2015 - 01:46

    derin hülyalara daldım adeta...mısralardaki içtenlik duygu yoğunluğu karşısında adeta sudan çıkmış balığa döndüm...hocam ben şiir okuyorken eğer şiir beni alabora etmiyorsa ben ona şiir demem...ve mutlaka böyle bol imajlı olacak....sizin esrlerinizde öylesi şiir tadı alıyorumki sayfanızdan ayrılamıyorum....hakikatten yetenekli gençlerin sizden ders alması gerekli...keşke bir okulunuz olsa...sonsuz saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • İrfan Çelik
    İrfan Çelik 28.09.2012 - 06:53

    Evreni büyütmek,ufukları genişletmekle orantılıdır diyen bir
    şiir.Anlamın çoğalmasını da eklersek.Sözün bittiği yerde,yaşama şiir başlar.Saygılar şaire.

    Cevap Yaz
  • Nazlı Akın
    Nazlı Akın 09.10.2010 - 21:59

    Arkadan gelen sesler

    Duvar yazılarım…,
    memleketime, sana ve her zaman insanlığa benzeyecekse tadı, aydınlığımın
    arabesk acılara değil, yürekte bitmeyecek sevdalara çıksın adı, eşkıyalığımın
    sel üzerinde köprüler kurarken eğer, tanışacaksam ihanete ait ilk kurşun ile
    o kurşun ciğerde onur gibi taşınmaya değer, nöbet yerinin tesliminden önce arkadan gelenlere…

    * * *
    /yağmurdan mı geldin, yoksa denizden mi, saçların ıslak, hoş geldin…/

    şimdi…,
    yağmur günlerinde ve tam ortasındayım, boyumu aşan bereket tarlalarının
    iyi ki sen varsın oluyor adı, karanlık yağmur gecelerinde kaçan uykularımın
    bir sabahı bulduğumda, görmesem pencere buğusunda kırmızı dudak izini
    bir daha duyamam korkusu sarar içimi, yıldızlardan gelen ışık seli gibi sesini.

    sonra;
    bu liman ki huzura terkedilmiş mavi olur, çığlıklar saklanır dalgalar arasına
    dağılmasın martıların anlattığı masallar diye, kilitleri düğümleriz kapılarına,
    fırtınalar koptuğunda.

    .

    /rehavet saati gelmeden, bir sigara yakayım mı ateşinden, ne dersin…/

    şimdi…,
    küllükteki külleri karıştırıyorum, izmariti ile tadı damağımdaki son sigaramın
    sevabını kendime yazıyorum, ihanet etmeyip müstehcenliğine yaşadıklarımın
    yan gözümdesin sevdiğim, ne kadar yorgun yerleşse de vazolarına çiçekler
    görüyorum dinmişliğini hasretlerin, öylesine canlı açıyor çiçeklerdeki renkler.

    sonra;
    vazgeçiyoruz günbatımından, elimizle tutuyoruz güneşi, yanıyoruz yanmasına
    ve bozulmasın dünyanın düzeni diye, uğurluyoruz güneşi gene kendi dünyasına,
    gün batımlarında.

    * * *
    Duvarın önündekiler…
    Ali’nin attığı top Ayşe’nin ellerinde, ikisi birden yan-yana, aynı duvarın önünde
    arkadan gelen seslerden öğrenecekler, neler yaşayacaklarını, gelecek günlerde
    belki bir şiir dizesinde en büyük aşk kim bilir ya da kavgalarda öncü birer nefer
    ve toz bulutları içinde gözden yitinceye kadar, akla gelmeyecek daha neler-neler
    onları da öğrenecek, daha arkadan gelenler.

    Cevat Çeştepe


    uzul soluklu güzelmi güzel anlatımdı okudum okudum okudum ve sonrası kalemınz daım olsun eksık olmayın dıyorum ıyıkı varsınız saygılar efendim.

    Cevap Yaz
  • Osman Aktaş
    Osman Aktaş 05.10.2010 - 14:13

    Dünyanın en küçük biriminde iriili ufaklı tüm arenalarında bir bayrak yarışı gibi yaşam sürüyor. Kimilerinin umurunda bile değildir yarış yeri bile belli değildir onların (ha varlar ha yoklar), kimileri bu yarışı izler sadece olduğu yerdedir (olmasa da olurlar), kimileri yarışçıdır hep ileriye gider hedeflediği yer bellidir (onlarsız olmaz, umutu onlar yaratırlar). Duvara yazılanlar acaba ben kimim? Neye yarıyorum, bir amacım var mı? diye okuyana kendini sorgulatıyor. Duvarın önünde miyim, arkasında mıyım, içinde miyim düşünmem gerekiyor...

    Cevap Yaz
  • Hikmet Atiş
    Hikmet Atiş 03.11.2009 - 20:38

    Cevat bey çok anlamlı ve güzel bir çalışma şiir tadında bir eser. Tebrikler. Sevgi dolu selamlar.

    Cevap Yaz
  • Nilgün Öztürk
    Nilgün Öztürk 27.10.2009 - 01:35

    bu liman ki huzura terkedilmiş mavi olur, çığlıklar saklanır dalgalar arasına
    dağılmasın martıların anlattığı masallar diye, kilitleri düğümleriz kapılarına,
    fırtınalar koptuğunda.



    ÇOK HOŞ BİR ÇALIŞMA........ŞİİR TADINDA VE OKUNULASI....KUTLUYORUM YAZAN YÜREĞİ.......

    Cevap Yaz
  • Necla Argüz
    Necla Argüz 25.10.2009 - 17:00

    hayatal bir anlatım...hayata ve sonradan gelenlere...
    geniş kapsamlı..harika bir çalışma olmuş...yüreğinize emeğinize sağlık..
    kutlarım cevat bey..

    Cevap Yaz
  • Engin Demirci
    Engin Demirci 16.10.2009 - 18:15

    Dedim ki; dudağına kondurup çekme sevgini, beyaz renkli şakağına konmuş aşk
    Duydum, demin bir cümlen hoşuma gitti
    Kendine izah etmek içindi uyumaman
    Tereddüt eden kim? bu derece sevgide
    Sonra ben ve benim olduğum zümre de tereddüt içindeyiz
    Başka bir şey olmayan kendi kendini tahrip aşkıyla,
    yaratıcı hırslar ve sevdalar arasında tereddütdesin ey sevgili
    Zekânın en sivri noktası şüphe ve tereddüte sevmesende esir olma
    y.ed..yüreğinize sağlıkk

    Cevap Yaz
  • Karçiçeği Nazar
    Karçiçeği Nazar 12.10.2009 - 12:00

    Duvarın önündekiler…
    Ali’nin attığı top Ayşe’nin ellerinde, ikisi birden yan-yana, aynı duvarın önünde
    arkadan gelen seslerden öğrenecekler, neler yaşayacaklarını, gelecek günlerde
    belki bir şiir dizesinde en büyük aşk kim bilir ya da kavgalarda öncü birer nefer
    ve toz bulutları içinde gözden yitinceye kadar, akla gelmeyecek daha neler-neler
    onları da öğrenecek, daha arkadan gelenler.

    çocukken ayşe ai masallarını yaşayan küçücük yüreklerdik büyüdük kanıyor şimdi yüreklerimiz duvarın arkasından duyduklarımızı şimdi daha anlıyor ve yaşıyoruz keşkeleri o zaman bilsyedik çocuk ruhumuzda şimdi böyle acılar olmazdı belkide hayatımızda

    saygılarımla hocam yine mükemmel bir pazartesi

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan 12.10.2009 - 11:24

    Aslında bir öykü gibi şiire giren anlatılar...
    Ayrık yaşam biçimlerinden,geleneklerden,eğilimlerden gelen insanların öyküleri...
    Şiirin bölümlerini izlerken gözlemlere odaklı davranış derlemelerini görmekteyim.
    Burnumuzun ucunda duran ama bildiğimiz,sezinlediğimiz halde o an için üstünde durmadığımız görünürlükler.
    Sözün söylenme saati gelince Şair'in kalemiyle araladığı pencereler;o pencereyi dolduran bakışlar.
    İçerikli yabancılaşanların öyküleri.
    Bizim öykülerimiz..
    Biz gibi gerçek olan var'laşmalar,yok sayılmalar.
    Hem yabancı sayılmayacak değin yanımızda olanların,hem de yanımızda oldukları değin ırak düşenlerin..
    İçerimizdekiler/dışarımızda kalanlar;evet,hepsi..
    Ben,Siz,o ...
    Bir öteki..
    İnsanlığı okumak;eylemlerini anlamak için en can alıcı yerde durulduğunu görüyorum şiirde.
    Kalem'i kutluyorum.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 106 tane yorum bulunmakta