kaç sabah yaşar yürek bilinmez
yada kaç mevsim eskitecek bedenim
gökyüzü yağmurlara mecbur,ağaç toprağa!
yavrular anneye muhtaç günahlar sevaba,ben sana mecbur sana aşığım!
hiç önemli değil yoksulluğumuz!
mutluluğum ve sevincim oluyorsun bu sabah
senden hiç bir şey istemiyorum sevgilim
gönülden olsun öpücüklerin!
yüreğimi avuçlarına koyup güneşe durdum!
şimdi başlasın istiyorum yağmurlar,saçlarının kardeş kokusu yayılıyor etrafa!
hadi durma fısılda şarkını zamana ve renkleniyor ağaçlar, kuşlar, bir bir benim mevsimlerim gibi,günüm gibi,hasretim gibi!
bıraktığın yere uğruyorum her gün aynı saatte
şahidimiz kedi de yok,semaya soruyorum gelecek mi diye
oturduğumuz bank da gömülmüş yalnızlığa
çaycıda geçmiyor,hava bozdu sevgilim,üşüyorum saçlarım darmadağın şimdi,yüreğimde sen saklanıyorsun
kör gözlerim, uzaklarda arıyorum delice
gel,beni bıraktığın yerde bekliyorum seni,son buluşmamız olsun.
payıma düşen acıları ver senden bana kalan
ben ayırdım bendeki mutluluğun sana düşen payını!
ve öyle üzgün bakma, istemiyormuş gibi bu ayrılığı
ceplerime sakladım gülücüklerini uzaklaşırken şehrinden!
hoş bir kokuyla tebessüm kaldı senden
hatırladıkça çocuk yüreğime elmalı şeker oluyorsun şimdi!
ağzımda tadın var,rüzgar sen kokuyor,yağmur SEN!
sana yazılmış bende ki tüm mektuplar,adresim sen,kalemim sen,mürekkebim sen,sayfalar ben oluyorum!
sen düşüyorsun üstüme ve ben ağlamaklı oluyorum sevgilim seni incitirim diye!
dönmüyor dilim,ne söylemem gerekiyor ki,gidiyorsun işte
içimde depremler oluyor,ağlayacak gibiyim
vedalar hep hüzünlüdür bilirsin
yüzümde çizgilerim çoğalıyor ayrılıklardan yana
kanatıyor zamansız gönlümü ayrılıklar
saklama tutmaya doyamadığım ellerini ve kaçırma öyle masumca gözlerini
her ayrılık kanlıdır yüreğimde, susmuşken akşam karanlığa karşı
sana susuyorum zamansız,çekilirken damarların bedenimden
acılarıma şahittir aynalı ruhum,yaralarımı yansıtırken viran olmuş şehirlere,hüznüm düşüyor utangaçlığımla
git! söylenmesi en zor kelime şimdi, dilim ihanet ediyor bana, git!
yorgunum uzayan akşamlarda
tutmuyor dizlerim göz kapaklarım ağır
yenilmiş ordular kadar kederliyim
esmiyor rüzgar bedenim yangınlarda
sevgim beyaz hasretim mavi
aşkım kırmızı,seni öpünce kızıl bir kuş olacak soluğum ve yakacak! kırgınlıklarını,acılarını!
bende beyaz bir sayfa olacaksın!
henüz yazılmamış ve kalem aciz kalacak!
sözcükler henüz keşfedilmemiş olacak!
en güzel deniz ve en güzel yol gidilmemiş olandır!
bütün diğer akşamlar gibi bir akşam yaşıyorum, yokluğunda
unuttuğumu sanma,içimdesin büyüyorsun usulca, sancılarıma inat
sevmek bu işte kendini tüketerek başkasını yaşatmak!
ey kıymet bilmezim nerelerdesin,hangi rüzgarlar tarıyor saçlarını parmaklarım yerine
kederleniyorum işte zamansız ve ağlamaklı oluyorum




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!