Arıkuşları öter, güzü hatırlarım
Güz denince, üzümü
Şu gönülsüz düşen acı sarısı yapraklar
Yırtık şalvarıdır güzün, kızlar dokunsa ne
Aşk nergis koklatmak gibidir bir kısrağa
Güzün ve rüzgârın ellerine değince
Unutma sen kara güneşi, bağbozumu öykülerini
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla