Arhavi gül yangınında Şiiri - Okan Kurdoğlu

denizler kıyıya açtır
ayşe teyze ekmeğe muhtaçtır
tebessümler kırılır ara sokaklarda
kavakta fabrika
bacası tütmez
işsiz ahmet
karnı tok yatmaz
Arhavi gülyangınında

koşar
karadenizin rahminde güzel çocuktur
Arhavi çeyiz yüzlüm
Ay inmiş yatağını sermiş
Memleketim bir gelin gibi güzelmiş
Gelmeden kapısına hınzır
Böyle olur mu halk sahipsiz

Öpme harami yüzüm helal
Of çaymış
Cennet çaymış
Emeğe gavur mu gavur tüter
Şeytanın silah arkadaşı
Sanki çakal bozumu
Emeği emziriyorsun kanlı gün
Sanki brütüsün doğumu
İdamlık olacak bir gün çirkin yüzün
Dört duvarda kalacaksın gece ve gün
İşte gülecek alınteri her gün
Arhavi gülyangınında
Gökkuşağı inecek
Özgürlük dirilecek
Seni akbaba
Emek katliamcısı
İnsan avcısı piç
Kıyılara vuracak leşin
Toprak kabul etmez bilesin
Bu halk söylerken türküsünü

Yakamoz ayrı denizden
Ayışığı asi çocuk
Cemre düşer bahar gelir
Ceylan iner dereye
Fındıklar yeşillenir
Meyveler çiçek verir
Sevdalanmak istersin gürül gürül
Bir kıza
Nurşen in yüzü gelir
Kim olduğu önemsiz kalır

Çay bahçeleri
Görücüye gidilen genç kız gibi
Titrer gözlerinde
Çalışmaya açtır analar
Başlar hayaller kurulmaya
Hançer olur sömürüye
Toplanmalı sürüm
Yağmur demeden
Sıcak demeden
Bedeninde kanar yorgunluğu
Öfke karışık konur eksperin önüne
Paralanır bedeli ödenmeyen emek
Çıldırmakta haziran

Vuruyor hergele dalgalar
Siyasetin taşeron kıyımlarında
Liberaller parçalar çocukça uykuları
Serçeler ağlar usulca
Sarhoşlarda püskürür komünist nataşa
Akşam olur otellerde zina dolanır
yetmişinde ihtiyar geceye arsız dağılır
Ocağında aş pişmez
Güzel analar ağlaşır

Nataşa yapmacık dişi kokusu aldatır
İnsan bozumu kendin adam sanır
Çıldırınca haziran
Arhavi de gülyangını kalır