Düştün ustanın eline.
Ruhun üfürdü teline.
Gel benimle konuş diye.
Benim canım dertli sazım.
Ben düştüm ana karnına.
Sen düştün kara toprağa.
Kursaktan geldin elime.
Benim güzel ardıç sazım.
Derdimi tek sana döktüm.
Nasihatı senden aldım.
Yalanı gerçeği gördüm.
Benim ulu Bilge sazım.
Ben düştüm ana karnına.
Sen düştün kara toprağa.
Kursaktan geldin elime.
Benim güzel ardıç sazım.
Kayıt Tarihi : 8.7.2023 13:54:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Ardıç Ağacının oluşması için ardıç kuşunun tohumu yiyip dışkılaması sonucunda toprağa düşmesi gereklidir. Bu şiirimin temelinde bir insanın dünyaya geliş hikayesi ile ardıç ağacının oluşması arasında bir bağ kurdum.
Şair, sazın ustanın elinde olduğunu belirtirken, onun ruhunu ve varlığını yansıttığını ifade ediyor. Sazın tellerine üflenmesiyle sesin çıkması, şairin iç dünyasını dışa vurması anlamına gelir. Şair, sazı kendine bir dost, bir danışman olarak görür ve derdini sadece onunla paylaşır.
Şairin anlatımında doğum ve ölüm teması da yer alır. Şair, kendi doğumunu ana karnına düşmekle, sazın doğumunu ise kara toprağa düşmekle benzetir. Bu benzetmeyle birlikte, sazın varlığının ölüm sonrasında bile devam ettiği vurgulanır.
Şiirin son bölümünde ise şair, saza döktüğü derdini sadece ondan aldığı nasihatlarla hafiflettiğini ifade eder. Sazın ona gerçekleri gösterdiğini ve sahteliği ayırt etmesine yardımcı olduğunu belirtir.
Genel olarak, bu şiirde sazın önemi, onunla kurulan bağlantı ve derdin paylaşımı üzerinden anlatılmaktadır. Şair, sazı bir arkadaş, bir bilge olarak görmekte ve onunla iç dünyasını ifade etmektedir.
Mahmut Burak Aslantaş'ın yüreğine sağlık bizi böyle duygusal bir şiirle buluşturduğu için. Selamlarımı iletirim.
TÜM YORUMLAR (1)