Kalbim ıssız bir ada gibi
Eğer üç dileğim gelseydi geri,
İsteyeceğim biraz kitap, sen
Ve bir de kedi...
Akşamüzeri geldim köyüme kızıl gökyüzünü esir almış
Kahkahası dört bir yandan yankılanıyor
Rüzgar bir garip esiyor, ortalığı birbirine katıyor
Gördüklerim karşısında tenim ürpertiyle karıncalanıyor
Köyümün ağaçları kendini asan insanlarla süslenmiş
Kan ter içinde kalmış solgun bedenler
İnanmazdım tanrılara
Lakin seni görmeden önce
Anladım yanıldığımı
Yüzün önümden gitmeyince
Düşününce kavradım
Aşığım sana delicesine
Sana olan aşkımı ifade edemeyişimdendi sinirim
Her geçişimde dershanenin önünden motorunu arardı gözlerim
Bazen talihliydim ya karşılaşırdık seninle o vakit karışırdı birbirine sözlerim
Olur da bir gün seni düşünmezsem aşkının özlemini çekerim
Eskişehir’den sana aldığım hediyeyi vereceğim günü beklerim
Lütuftur benim için girmek senin hayatına
Yaşam gücü verir seni sevmek bana;
Dünya dönerdi ama bilmezdim ne uğruna
Anlıyorum ulaştırmakmış çabası beni, sana
Mağaramdan çıkamıyorum dışarısı çok karanlık
Anlayacağın bir gün daha kapana kısılıp kaldık
Telaşla bakan gözlerin, yaşayamadığımız dünyayı tattık
Hiçbir şeyin önemi kalır mıydı bir daha el ele tutuşsaydık;
İnsan zayıf, unutuyor ölümlü olduğunu
Lakin dünya kıskanç, bırakmıyor yakasını masum aşıkların
Davultozu bir vaziyetti sana olan ihtirasım
Biilaç alil bikeslere tersindi gönül ben sana muhtacım
Nasıl olurdu acaba
bir kereliğine salsam kendimi
Hatırlamasam sabah olan biteni
Bıraksam kontrolü biraz
İnsan hep mi ölü olur geceleri
Korkuyorum bu kalabalıktan
Yalnızlığı yaşıyorum
Koskocaman bu arazide
Unutulduğumu hissediyorum
Büyük ümitlerle gelmiştim
Muhabbetini sıkılmadan dinlerdim eğer konuşsaydınız
Ellerim esirdi yazacağınız her mesajla kederim teskin
Lütuf gibiydi ihtimallerin çarpışması sonra benim çarpılmam, lakin
Eğer imkan verseydiniz size ikiyüzlülükten uzak dostluk sunmak isterdim
Kalbiniz taştan galiba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!