Hiç atomik diyarlardan gelen
Kozmopolit dış sesler
Bir olur mu ateş-nisar
Bakışların yanında?
Yahut meşkten dolayı
Hiç olabilmek için hep gönülleri yapman gerek
Bir derde sabırla yavrum bin derman bulman gerek
Sanma bu hastalığın çaresi mutlak Lokman gerek
Herkes arar beşerde bana yalnız Sübhan gerek
Bilmek için gönül değerin önce sana elem gerek
Ben sırrımı fısıldarım, sözüm yalandan dışarı
Gönlüm aşkına düştü gider, aşkın faniden dışarı
Hayal desem hayal değil, gözüm rüyadan dışarı
Sen mutlaksın alemde, varlığın yokluktan dışarı
Denizsiz olmaz bir şehir ve olmamalı da
Sanki başkentsiz ülke gibi
İçe dönük ağır bir öfke gibi
Ne sıkıntını vurabilirsin dalgalara
Ne de ekmek atabilirsin martılara
Derdini dökemezsin yalı çapkınına
Zaman kendini delice mayısa çaldığı zaman
Hoş bir tebessüm ilaveten çalar kapımı hoş
Mayıs başkadır benzetmez kendini diğerlerine evet başkadır
Çünkü hiç işaret etmezsin Güneşin bulutlarda kayboluşunu
Geçen senden kalma alaturkavari sevgiline.
Oysa gör güzelleri çiçekler donanır hoyrat bakışların
Sen sancılardan sancı beğen bana
Burada meçhul bir ölümü tatmayacağım
Veremli katillerimin tabutlarını koklayacağım
Biliyorum
Bana deli diyecekler yokluğumda
Varlığımda yüzüme gülecekler
Ölmüş bir zebra düşün
Kara Kıtanın karanlık sokaklarında
Vücudundaki fakir çizgilerden tutup
Sürükleyesim var Nil Nehrinin zenginliklerine
Aynı mazoşist zevke takriben
Ortodoks kokan yaşlı rahibin
Sonsuzluk cürmümden tılsımlı bir aşk yollasam sana
Kehkeşanlara kadar yankısı aksetmiş
Ah şunca dürülü aleme değer ellerini
Dudaklarımla ile değil gönlümle öpmüşken
Bakışların sonra
Bakışlarınla her gecem sarhoş
Karanlıklardan korkmuyorum artık Elvira
Çağıran onlardı karanlıkları çünkü lanetleri eşliğinde
Şecaatli bir fanzine konu olsun diye de yazmıyorum bunları
Benim ranzalar arası tenhalıkları dolduracak kadar dertlerim vardır.
Mesela ayların yıllara vurduğu zaman tünnellerinde her kandil
Dost diye bana gözüküp giden sözdeleri gözlüyorum sisli
Hani bir zamanlar geceleri sahilde dolaşırdık
Martılara nispet yapar gibi el ele
Uzun kollu gri üstün olurdu yanında
Ne olur ne olmaz diye atıverirdin omzuna
Belli mi olur hava bu değişiverir aniden de üşürüm diye korkardın
Hava bu tabi güven olmaz ki..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!