Arayışa Üvey Bakış... Tesadüfler ve Yiti ...

Cihan Kılıç Arslan
24

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Arayışa Üvey Bakış... Tesadüfler ve Yitik Pasajlar -16

Önünde duran çantasına buruklukla göz gezdiren zamandan kopuk
ve düşüncelerle sarmalanmış o adam benim.
Boş otogarların efendisi,
çevresindeki demir oturaklarda uyuyanlara, uyuklayanlara, d
ergi karıştıranlara ya da sadece oturanlara ne kadar benziyordu? Düşünceler, boğmakta aklını.
Bazen çok uzaklardan fırlayan, bazen şah damarının tam içerisinde beliren düşünceler.
Sigara dumanlarının oluk oluk kanattığı
ve yer yer umutsuzluk aşılayan düşünceler yumağında yuvarlanıyordu bir kez daha,
yumağın ucunu bulmak adına.
Ve bir kez daha düşünebilmek için bu kadar var olduğuna şükrediyordu.

Soğuktu düşünceleri ve belli belirsiz.
Bekleme salonlarının demirbaşı olan demir oturaklar kadar yalnız
ve onlar kadar soğuk.
Çelişkilere bulanmamak adına uğraşıyordu bir kez daha.
Toparlanmak uğruna savaşan bir aklın sahibiydi şu aralar
ve toparlanmaya çalışan aklın sahibi şimdi çevresindekilere hiç benzemiyordu.
Kaygısız kalmıyordu bir türlü hayata.
Akışa bırakmak istemiyordu yaşama ve varolma isteğini.
Akışı yönetmek sevdası belki de.

Tesadüflerin yönettiği bir yaşamdan bahsedilmekte
ve bilmekte ki tesadüflerin tek kaynağı bomboş, amaçsız düşünceler.
Ne kadar da çok okumuştu tesadüflerin değiştirdiği,
biçimlendirdiği ve yeniden yapılandırdığı yaşamları.
Ve ne hikmettir ki okuduğu bu yaşamlar
-tesadüf üzerine kondurulan yaşamlar-
ünlülerin yani diğerlerinden daha çok ünlenmişlerin yaşamlarıydı.
Kerameti tesadüf olan yaşamlar.
Fark edilenler, çöplükten çıkarılanlar, mağaralardan gelenler, çarpışanlar, vuruşanlar.
Peki!
Diğerlerinden daha az ünlenmişlerin
yada hiç ünlenememişlerin ellerinde ne var.
Başka bir ifadeyle tesadüflerle yenilenenler hemen en büyük,
en güçlü ve en mutlu olanlardan mı oluyorlardı?

Coşkulu yaşamların arkasındaki coşkunun müridi olmak için can atanların
yeni silahları her daim yenilenecek gibi durmakta.
Hayal gücünün sadece bu yönde çalışması ne kadar da büyük hayal kırıklığı.

Tüm soruların eteğinde yaşayan insan.
İnsan olmanın belki de gerekliği sorunlarla yaşamak.
Önemli olan ne kadar başa çıkılabilecek sorunlarla.
Yada ne kadar gayret edilecek insan olmak adına.

Beklemekten sıkıldı.
Zamanın hiç geçmiyor gibi görünmesi.
Tuhaf, can sıkıcı.
Ortada gece de yoktu.
Çantasını karıştırmaya başladı.
Yarılanmış kraker paketi geldi ellerine ilk başta.
Karar veremedi, kraker paketini koydu yerine.
Dağılmış gazetelere dokundu elleri, ara sıra eline kalemler de geliyordu. Çanta bayağı karışık ama şikayet edilmesi gereken bu değildi.
Devam etti çantada bir şeyler aramaya.
Bulunduğu yol üzerindeki aramaya nazaran gayet saf ve çok daha kolay bir arama nöbeti.
Eline katlanmış bir kağıt denk geldi.
Çıkarttı büyük bir dikkatle açtı.
Göz gezdirdi yazılanlara…
Hatırladı.
Yazdıklarını hatırlaması gayet normaldi de ne zaman yazdığını hatırlamıyordu. Kağıda tarih atmayı da unutmuştu,
belli ki bayağı karışık akıllı bir zamanda yazılmıştı.
Harfler, uzantısı kelimeler ve sonunda cümleler.
Okumaya başladı “Yitik Pasajlar” adlı şiirini…

Ve sonsuz uçurumdadır insanoğlu.
Yıkılmışlığın eşiğinde kıvranmaktadır,
Biten insan.
Sormamıştır nasıl geldiğini,
Anlamamıştır çünkü kendini…

Bir tutam olmuşluk,
Kır kahvelerinin kuytu saçaklarında.
Yolunu nasıl kaybetmiştir?
Anlatılacak bitmişliği yoktur.
Hatırlanacak yaşamışlığı,
Görülmemiştir…
Dikkatle tartamamış benliğini,
Ve su yüzüne çıkaramamış,
Kırk gramlık samimiyetini…

Tartısı var mı olmamışlığın?
Mechule bırakılan şişe.
Ortada dolanan sözcükler,
Armağan edilmekte fahişece.
Sıralar dolusu zincirlenmekte köleler.
Ve garip bakışlarla,
Ağlayan, insanlık adlı yığın…

Şiir yazmayı hiç beceremezdi.
Ama yazmaktan da çekinmezdi.
Bilirdi bir gün karşısına çıkacağını mısraların.
O gün bu gündü.
Yitik pasajın hatırlanacağı…
Bıraktığı gibi bulmak.
Sevindirici.

Cihan Kılıç Arslan
Kayıt Tarihi : 10.12.2007 21:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Cihan Kılıç Arslan