Aramızdaki varlığınla sen,
Göçebesisin göklerimizin,
Gümüşünde yaprak ve suyumuzun,
Kamaştırıyorsun gözlerimizi.
Uzak düşüncelerimizin,
Gümüş kaçışı,
Seni ziyaret ederdik,
Ay'a bakışlarımızla...
Ve sonunda,
Sana dokunduk!
En başından beri,
İlk seferden de önce,
Hatta ilk insandan,
Tadına varmadan önce zamanın,
Seni düşündük.
Bir mucizeydin bizim için sen,
Ulaşılmazdın,
Özlenen geçmiştin sen,
Görüş alanıydın özlemin.
Işığımızın arkasındaki,
Işıktın sen, hayatımızdın,
Belki, bir anlamdın...
Şimdi,
Ellerimiz sana dokundu,
Gecenin derinliklerinde.
Üç gün üç gece,
Seyahat ettik,
En uzak,
Yıldızların rehberliğinde.
Öyle ya da böyle,
Çıktık dışarı,
Yüzen tozdan,
Düştüğümüz yerden.
Üstesinden geldik,
Görünmez, gelgit girdaplarının,
Soğukla karşılaştık,
Ölümle yüzleştik,
Dipsiz boşlukta...
Sonra,
Dördüncü günün akşamı,
İndik aşağıya,
Demir attık.
Şafakta,
Sahillerine ayak bastık,
Soğuk kumunu,
Parmaklarımızın arasında,
Eledik.
Burada duruyoruz alacakaranlıkta,
Soğukta, sessizlikte...
Ve burada,
Tıpkı ilk seferki gibi,
Kaldırdık başımızı.
Üstümüzde,
Bir aydan daha da güzel
Bir ay.
Bizim için bir mucize,
Ulaşılmaz,
Özlenen bir geçmiş,
Özlemin,
Görüş alanı.
Işığımızın arkasında,
Bir ışık,
Hayatımız,
Belki, bir anlam...
Ah, bir his!
Bu sessiz kumsallarda,
Üstümüzdeki parlak dünya,
Aramızdaki varlığınla sen.
Kayıt Tarihi : 13.12.2023 21:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!