İnansaydım savaşırdım,
Savaşsaydım kazanırdım,
Kazansaydım kaybetmezdim.
Ama ben en büyük ihaneti kendime ettim.
Belirsiz tiktaklarda kaybolan kalbimi susturup
“Dur, dur, dur…” diye her gece yumrukladım.
Ardından koşup yetişemedim diye vurup kırdım dizlerimi.
Nankörlüğünü görmesin diye kararttım gözlerimi.
Olur da bir gün bırakıp gitme diye zincirledim bileklerimi.
Dedim ya… en büyük yanlışı ben kendime yaptım.
Benim seninle savaşım bitti.
Artık düşmanım kendim.
Ellerime, gözlerime, yüreğime hesap veremiyorum.
Bir damlasına bile değmezsin döktüğüm yaşların, biliyorum…
Ama senden kopamıyorum.
Bir ezan bir sela arası hayat…
Ezanı dedem okudu kulağıma,
Selayı sen fısıldadın yüreğime.
Bir zamanlar dursun diye yumrukladığım kalbimi,
Şimdi durmasın diye yumrukluyorum.
Aşk ne büyük tezat değil mi?
Azraille masaya oturtup,
Şeytanla imza attırıyor.
Ve sen… sen bu hayattaki en büyük günahımsın.
Belki Azrail bir şans daha verirdi,
Ama sen onu bile çok gördün.
Merak ediyorum…
Nasıl bakıyorsun hâlâ yüzüme?
Nasıl bu kadar kalpsiz, ruhsuz, gurursuz kalabiliyorsun?
Beni kaybetmek kolaydı,
Ama beni unutmak imkânsız olacak.
Çünkü ben senin kalbine işlenmiş günahım,
Vicdanına kazınmış yarayım.
Ben sustukça sen çığlık atacaksın,
Ben uzaklaştıkça sen gölgeni kaybedeceksin.
Çünkü ben yokken sen de yoksun.
Sevda sanmıştın, oysa bedeldi bu.
Ben ödedim, sen harcadın.
Şimdi bedeli sensin:
Sevmediğin bir tende,
Isıtamadığın bir kalpte,
Ve hiçbir zaman ait olamadığın bir hayatta…
Ben yanarak öğrenicem unutmayı,
Sen yaşayarak anlayacaksın çürümeyi.
Aramızdaki fark bu.
Ben seni unuttuğum da sen çoktan ölmüş olacaksın
En azından benim için.
17.08.2025 11:15
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 11:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)