Arahim Kılıç Şiirleri - Şair Arahim Kılıç

Ceza keyfime göredir, derdi Hakim Bey
öldüğünde iki çelenk vardı mezarında
birini kendi ısmarlamıştı düşmeden yatağa
diğeri idam verdiğindendi on dördünde bir çocuğa

Sonsuzluğumun yanı başında seslerin büyüğü geçerdi
Sen geçerdin, gözlerin geçerdi, öksüz ülkeler geçerdi
Ruhumda isyanlar uyandıran hayat, seni seçerdi

...

...

Eski bir aşktan artakalan
her şey mavi bir yalan
kepenkleri indirmeyi unutmuş bir acıdan geliyorum
mayınların ve mayısların ortasında

Budanan dalın nasıl anlatılır hikayesi
taş bile olmak istemem orada
yıkık düşler, yenik yüzler ertesi
yeminler büyüyor sirenler ortasında

...

İlk cemre yüzüme düştüğünde anladım
Suların azizliğini ve yar olmadığını serçelere
Toprağın değişen rengine
Ve dağların insanları neden çektiğine dair
Varsayımların elbette artık bir önemi olmayacaktı

Kırlangıçlar aldatmasaydı beni bilecektim
taşların suda neden sektiğini
bu caddenin sonundaki ıhlamur kokusunu
tutanaklarda üşüyen çocukluğumu
kırlangıçlar aldatmasaydı beni bilecektim

...
Yüzü kazınmış bir kadın tablosu gibi zaman
hiçbir şey anlatmıyor parçalanmışlığından
kahrıma bir damla şarap veriyorum
beyaz uymuyor gençliğime
kandili sararmış bir şarkıda içleniyor dolunay

...
Hangi esmer ıslığın kırbaç iziyim bilemedim
çıkmaz sokaklar tarihinde kayıtlıdır itiraflarım
eski ve eksik bir ateşkesin utancına bıraktım kendimi
haziranda mahrem yerlerini örter gibi Harran'ın
kuraklıklar akıyor bakışlarımdan

Bilmem haberin var mı?
bugün yeni bir savaş çıktı dünyada
gülüşler bombalandı
düşler çürüdü
kırık merdivenler gibi kaldım burada

...
Tüm haklı gerekçelerimi tükettim
daha kan sızıyor gecenin sarnıcına
ambarlara dadanan bir güvercin gibi
korku nedir bilmezken şairim
taşralı aşklar sığınır yüreğimdeki bozkıra