Gönül kapısına kilidi astım
Vefa bilmeyene yerim yok benim
Selâm vermeyene selamı kestim.
"Üstüne" demeye serim yok benim.
Seni sevdim beni köle kıldın sen.
Fırıldak olandan yönü sorarsın
Geçmişe takılıp dünü yorarsın
Yanlışa dönersen yüzün kararsın
Yüzünü yokla da yola gir artık.
Aldığın kararda sen bikararsın
Yükledim sırtıma, şefkat yükünü
Kapına dayandım kul ettin beni
Başaktım tarlada, henüz gök ekin,
Olmadan, pişmeden kül ettin beni.
Dumansız, alevsiz odda yanmışım
Utandım, sıkıldım, yüzüm kapkara
Dinmiyor ruhumda kopan fırtına
Gidecek kapım yok, sığındım sana
Yolumu kaybettim, yol göster bana.
Ruhum bir bakışla eriyip aktı
Sebavet zamanı geldik bir hana
Yolcu benim, yol nereye, hancı kim?
Katre idim varamadım ummana
Yolcu benim, yol nereye, hancı kim?
İnsanın cümlesi bu handan geçer
Zaman ebede giden araç mı?
Varlığı için maddeye muhtaç mı?
Zaman için mekân bir ihtiyaç mı?
Kurcaladım anlamadım zamanı.
Zaman ağırlık mı yoksa alan mı?
Gönlüm aşk pınarından bir şarab içer
İçer de kendinden dünyadan geçer
Bu can bu kafesten gün olur göçer
Göçmeden evvel seni isterim.
Aşkın bir hançer kalbimi biçer
Gerçekten harika bu dönemde böyle güzellikte içten şiir yazmak . Sevgiliyi incitmeden kırmadan stem edip şairin tüm kabahati sevgilide görmemesi muhteşem yüreğinize sağlık